Mezhebin kelime manası, izlemek, gidilen yol, benimsenen görüş demektir. Dini anlamda ise müctehid bir İslam aliminin kapalı ve kesin olmayan ayet ve hadisleri, İslam’a ters olmayacak şekilde yorumlaması ve bu konuda çözüm getirmesi demektir. Başka bir tanıma göre ise mezhep, herhangi bir dinin çeşitli görüş ayrılıklarından dolayı ortaya çıkan kollarından her birine verilen isimdir. Mezhepler aynı zamanda dini kişilik ve toplumların dine bakış açısıdır. Algılayan kişinin kendisine bağlı bazı sebeplerden dolayı farklı şekillerde düşünmesine yol açılır. Mehzebi kısacası ayrım, farklılık, kıvrım olarak tanımlayabiliriz.
Birçok dinde olduğu gibi İslam'da mezhepler farklılık gösterir. İslam'da mezhepler Fıkhi Mezhepler ve İtikadi Mezhepler olmak üzere iki ana gruba ayrılır. İçeriğimizin bu bölümünde hem Fıkhi mezhepleri hem de İtikadi mezhepleri derinlemesine inceleyeceğiz. İşte, İslam'da yer alan Hak Mezhepler ve bu mezhepler hakkında bilgiler...
1. Fıkhi Mezhepler
İslam dininde ibadet, evlilik, boşanma, ticaret, miras ve amel gibi konular doğrultusunda ortaya çıkan mezheplerdir. Bu mezhepleri kısaca şu şekilde sıralayabiliriz;
Hanefi Mezhebi
İslam dininin sünni fıkıh mezheplerindedir. Kurucusu İmam- Azam diye adlandırılan Ebu Hanefi’dir. Hanefi mezhebi ilk olarak Irak topraklarından doğmuş, ortadan batıya doğru yayılmıştır. Abbasiler döneminde başlıca fıkıh mezhepleri içinde yer almıştır. Abbasiler'in yıkılmasıyla Hanefi mezhebinde bir gerilemeye gidilmiş ancak Osmanlı Devleti’nin kurulmasıyla birlikte yeniden canlanmaya başlamıştır. Türkiye nüfusunun çoğu Hanefi mezhebine mensuptur. Günümüzde, Türkiye, Afganistan, Pakistan, Mısır, Suriye, Ürdün, Hindistan, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek ve Romanya topraklarında yaşayan Müslümanların çoğu Hanefilik mezhebindedir. Hanefilik mezhebine göre bir konunun çözümü ile ilgili olarak ilk olarak Kuran ayetlerine bakılır. Ayetlerde konu ile ilgili bir çözüm yolu yok ise bu kez de sünnete başvurulur, peygamber efendimizin yaşayışını, davranışlarını esas alırlar.
Maliki Mezhebi
İmam Maliki bin Enes tarafından kurulmuştur. İhtiyacı olunan ilmin Medine’de olduğuna inanan İmam Maliki, yaşamı boyunca kutsal olan bu peygamber şehrinden ayrılmamıştır. Bu mezhep ilk olarak Hicaz halkı tarafından benimsenmiş, daha sonrasında hac görevini yapmak için gelenler tarafından hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştır. Tamamen Hz. Muhammed (S.A. V)’in doğrultusunda ilerleyen ve bu yolda fetva veren İmam Malik, Maliki mezhebinin oluşmasını sağladı.
Şafii Mezhebi
Kurucusu İmam-ı Şafi hazretleridir. Şafii mezhebi ilk olarak Mısır'da doğmuş sonrasında Irak, Yemen, Suriye ve Horosan’a yayılmıştır. Günümüzde Mısır, Suriye ve Irak’taki Müslümanların çoğu Şafii mezhebine mensuptur. Türkiye topraklarında ise Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’daki insanların çoğu Şafiilik mezhebindedir.
Hanbeli Mezhebi
Kurucusu Ahmet bin Hanbel’dir. Kuran ve hadislerin önde geldiği fıkhi mezhepler içerisinde yerini almıştır. Eğer bir konu hakkında Kuran ve sünnette kesin bilgilere varılmıyorsa, buna en yakın yola başvurulur. Günümüzde Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ‘da bu mezhebe mensup Müslümanlar çoğunluktadır.
2. İtikadi Mezhepler
İtikad kelime manası olarak aksine ihtimal vermeyecek bir şekilde bir şeyi kabullenmek, gönülden bağlanmak demektir. İtikadi mezhepler ise iman ve inançla ilgili konular üzerine yoğunlaşmış mezheplerdir. Bu mezhepleri şu şekilde sınıflandırabiliriz;
Ehl-i Sünnet Mezhebi
Hz. Muhammed (S.A. V) ‘in yolundan giden ve bu yoldan hiç sapmayan mezheptir. Bu mezhebin kaynağı Kuran- ı Kerim ve sünnetlerdir. Ehl-i sünnet mezhebi Kuran-ı Kerim’de ya da sünnette ne buyrulmuşsa ona inanır ve onu uygularlar. Ehl-i sünnet mezhebi kendi içerisinde iki kola ayrılır.
Mâtüriddiyye Mezhebi
Kurucusu Semerkand köylerinde Matürid’de doğmuş olan Ebu Mansur Muhammed’dir. Genellikle Hanefiler Mâtüridi mezhebindedirler.
Eş’ariyye Mezhebi
Kurucusu Ebu’l Hasan Eş’ari hazretleridir. Maliki ve Şafiler genellikle eş’ariyye mezhebine mensupturlar. İki mezhep de peygamber efendimizin sünnetine uygundur.