BAYRAMLAR
Taşköprü meydanı yenileniyor, altı otopark olacakmış üstü yeniden düzenlenerek modern bir görüntüye kavuşturulacakmış. İnşaat için kazı çalışmalarına başlanmış. Haberle ilgili fotoğrafı görünce eski günler aklıma geldi.
Ne kadar büyük görünürdü çocukluğumda bu meydan bana. Meydanla ilgili ilk aklıma gelen resmi bayramlardır hep. 23 Nisan Çocuk Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi resmi bayramlar burada kutlanırdı.
Resmi bayramlardan bir gün önce de davul ve zurna çalınırdı bu meydanda.”Deli Memet” diye biri vardı, inşaat işçisiydi, ama bazen köçek gibi oynardı davul zurnayı duyunca bu meydanda.
Bayramdan bir gün önce belediye ekipleri meydanı süpürür,arazözlerle yıkardı. Ertesi gün bütün ilçedeki okullar tam tekmil buraya gelir, çoşkulu kutlamalar olurdu. Anti parantez bende ilk okulda trampet takımıyla, lise de bando takımıyla bu meydanda hep yerimi almışımdır.
ANIT
Çocukluğumda küçük bir Atatürk büstü vardı burada. Sanırım 12 Eylülden sonra kocaman bir heykel/anıt yapıldı onun yerine. Çevresine Taşköprü ve köylerinden Çanakkale başta olmak üzere kurtuluş savaşında şehit olanların adı yazılıydı. İlk zamanlar o anıt beni çok etkilemişti.
Anıtın çevresindeki mermerlerin üzerine Taşköprü ve köylerinden Çanakkale başta olmak üzere kurtuluş savaşında şehit olanların adı yazılıydı. İlk zamanlar o anıt beni çok etkilemişti.
Atatürk'ün ayağında kispet pantolunu vardı. Rahmetlik babamda öyle bir pantolon giyerdi. Ona baktıkça babam aklıma gelirdi.
MEYDANDA CUMALAR
O zamanlar tek bir pazar kurulurdu ilçede cuma günleri.Bir ara cuma pazarı da kurulmuştu bu meydana. Taşköprünün tüm köylüleri Cuma günü ilçeye iner ve bu meydanda buluşurdu. Haftalık pazar ihtiyaçlarını görürler, dükkanlardan alışverişlerini yaparlardı.Köylü kadınlar ve çocuklar alışveriş çantaları ve sepetleri ile meydanın hemen yanındaki parkta bekleşirdi.
Partilerin seçim mitingleri de burada yapılırdı. Çocukluğumda Erbakan, Demireli ilk kez bu meydanda görmüştüm.
Cuma günleri meydanın etrafındaki lokantaların ve kahvehanelerin önünde oturacak masa kalmazdı. Ben yaz tatillerinde çay ocağında çalışırdım ve bu meydandaki kalabalığa çay yetiştiremezdik.
Kanlı hesaplaşmalarda olmuştu bu meydanda. Borç, alacak, sınır, yol , su sırası, hatta bazen bahçeye atlayan tavuk yüzünden köyde başlayan kavgalar bu meydanda sonuçlanırdı.