Vesîlet’ün Necât, Osmanlı padişahı Sultan I. Murâd zamanında Süleyman Çelebi (1351-1422) tarafından yazılmıştır. Mevlid; münâcaat, velâdet, risâlet, mîrâc, rihlet ve duâ bölümlerinden ibâret olup üç yüze yakın beyitten oluşmaktadır.
Mevlid-i Şerif Peygamberimizin doğum günlerinin, kandillerin, cenaze ve sünnet merasimlerinin en önemli unsuru olmuştur.
Osmanlılar tarafından mevlid, ilk defa III. Murat zamanında, 1588’de resmi hale getirildi. Merasimler, belirlenmiş teşrifât kaidelerine uygun olarak sarayda tertiplenir, ayrıca, önceleri Ayasofya Camii’nde, sonraları ise Sultan Ahmed Camii’nde yapılan merasimlere, devlet erkânıyla birlikte halk da katılırdı.
Vesîletü’n-necât’ın 812 (1409) yılında Bursa’da tamamlandığı eserdeki bir beyitte açıkça belirtilmektedir. Başka bir eseri bilinmeyen Süleyman Çelebi’nin mevlidini kaleme almasıyla ilgili yaygın rivayet şöyledir: Onun Ulucami’de imamlık yaptığı yıllarda bir vâiz Bakara sûresinin 285. âyetini açıklarken peygamberler arasında bir fark bulunmadığını, bu sebeple Hz. Muhammed’in Hz. Îsâ’dan ve diğer peygamberlerden üstün olmadığını söyleyince cemaatten bazıları vâize karşı çıkmış, tartışmalar büyümüş, bu arada Süleyman Çelebi, “Ölmeyip Îsâ göğe bulduğu yol / Ümmetinden olmak için idi ol” beytini söylemiş, halkın çok beğendiği bu beyti, daha sonra büyük bir aşkla Hz. Peygamber’in sevgisini terennüm edecek ve onun hayatının bazı bölümlerini içine alacak şekilde geliştirerek eserini tamamlamıştır.