Mevcudat: Var olan şeyler, varlıklar. Bütün bu mevcudat acizdir, zayıftır, güçsüzdür ama nihayetsiz bir kudretin emrine girince, O'ndan (c.c.) emir alınca, O'na bağlanıp O'nun gücüne dayanınca kendinden beklenmeyen işleri görür. (İlgili cümle kaynağı: M. Paksu) Yaratıklar.
Tecelli: Belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma. Sözlükte “belirmek, ortaya çıkmak, görünmek; belirti, görüntü” anlamındaki tecellî tasavvuf terimi olarak “sâlikin kalbine doğan ledünnî bilgiler ve nurlar” demektir.
Mazhar: Bir şeyin ortaya çıktığı, göründüğü yer veya kimse. Bir şeyin zuhûr ettiği yer, eşyâ ve madde. Nâil olmuş, erişmiş, kavuşmuş; nâil olan, kavuşan, erişen, şereflenen anlamına gelir. Mazhariyet: Mazhar olma hâli, nâil olma, kavuşma, şereflenme anlamlarına gelmektedir.