Divan edebiyatında bir kimseyi ya da bir devlet büyüğünü övmek için yazılan şiirlere methiye adı verilmektedir. Methiye Divan edebiyatı nazım türlerinden bir tanesidir. Genellikle kaside şeklinde yazılmakla birlikte nadir olarak farklı nazım şekilleri ile yazılmış methiyeler de mevcuttur. Methiyelerin kasidelerden farkı sadece fahriye bölümlerinden oluşmaktadır. Methiye Türk edebiyatında en çok işlenen konulardan bir tanesidir.
Methiyeler tür bakımından ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan ilki padişah, vezir gibi dönemin ileri gelen devlet adamlarını övmek için yazılanlar; diğerleri ise başta Dört Halife olmak üzere din büyüklerini övmek içi kaleme alınanlar.
Yaşayan kimseler için yazılan methiyelerde gerçek payı aranmamaktadır. Şair karşısındaki kişiyi överken ya kişisel menfaat peşinde koşmakta ya da şairliğini ispatlamak için hüner göstermeye çalışmaktadır. Ölüler için yazılan methiyelerde ise bir menfaat söz konusu değildir. Burada şairin söylediği sözler ve hissettiği duygular oldukça samimidir. Divan edebiyatında insan dışındaki varlık ve nesneler için de methiye yazıldığı görülmüştür.
Methiye Örneği
O sultan ki cism-i cihân cânıdır
Zamânın zamân-ı baharıdır.
Şinasi’nin “Büyük Reşid Paşa İçin” yazdığı kasidede bu özellikler açıkça görülür.
Sensin ol fahr-ı cihân-ı medeniyet ki heman
Ahdim vakt-i saddet bilir ebnâ-yı zaman
Sadr-ı millette vücûdun ulu bir mu ’cizedir
Bunu fehm eylemeyen müdrike-i âcizedir
Adl ü ihsânını ölçüp biçemez Newton’lar
Akl ü irfanını derk eylemez Eflâtun’lar
Şem’idir kalbimizin cân ile mâl il nâmûs
Hıfz içün bâd-ı sitemden olur adlin fânûs
Ettin âzâd bizi olmuşiken zulme esir
Cehlimiz sanki idi kendimize bir zencir
ŞİNASİ