Soru : “(…) Metafiziğe dair tanımlar ile mutlak hakkındaki kavrayışlar birbiriyle karşılaştırılırsa aralarındaki farklılıklara rağmen filozofların, bir şeyi bilmenin derinden farklı iki tarzı üzerinde mutabık kaldığı görülür. Bunlardan ilki, bilinen şeyin etrafında dolaşılan, ikincisi ise onun içine girilen bilme tarzıdır. İlki, insanın konumlandığı bakış açısına ve kendisini ifade ettiği sembollere tâbidir. İkincisi ise hiçbir bakış açısına tutunamaz ve hiçbir sembole dayanmaz. İlki, bilgi için izafi olanda durup kaldığı; ikinci içinse, mümkün olduğu durumda mutlak olana eriştiği söylenecektir. (…)” Henri Louis Bergson Metafiziğe Giriş (Kısaltılmıştır.)
Aşağıda, metafizik alanın nasıl bilineceğiyle ilgili bir metin verilmiştir. Bu metinden
hareketle metafizik alanın nasıl bilinebileceğini siz de arkadaşlarınızla tartışınız.
Ödev cevabı kısaca : Metafizik, bilinç, varlık, zaman ve mekân gibi soyut kavramları ele alır ve bu kavramların doğasını anlamaya çalışır. Metafizik, genellikle iki farklı yaklaşımı içerir: biri nesnel, bilimsel bir bakış açısını temsil ederken diğeri daha soyut ve spekülatif bir yaklaşımı ifade eder. Bu iki yaklaşım, metafiziği anlamanın iki farklı yolunu temsil eder.
Henri Louis Bergson’un bu metninden yola çıkarak, metafizik bilgiye ulaşma sürecinde iki temel yaklaşımın olduğunu görüyoruz. İlk yaklaşım, bilinen şeyin semboller ve bakış açılarıyla çevresinde dolaşmayı içerir. Bu yaklaşım, insanın sınırlı perspektifine dayanır. İkinci yaklaşım ise daha radikal bir şekilde, bilinen şeyin içine girilen bir bilme tarzını ifade eder. Bu yaklaşım, mutlak olanın erişilebilirliğini vurgular ve izafi olanın ötesinde bir bilgi arayışını temsil eder. Dolayısıyla, metafizik alanın nasıl bilinebileceği konusundaki tartışmada, insanın sınırlılığını aşma çabası ve mutlak olanla bağlantı kurma arzusu önemli bir rol oynar.