Ahiret hayatında yeniden diriltilmeden sonraki aşama haşr ve mahşer kavramlarıyla ifade edilir. Haşr ve mahşer, sözlükte toplanmak, bir araya gelmek demek olan haşr, terim olarak Yüce Allah’ın, insanları hesaba çekmek üzere tekrar dirilişten sonra bir araya toplamasıdır. İnsanların toplandıkları yere mahşer denir. Kur’an’ı Kerim’de mahşerden ve bu sırada yaşanacak olaylardan bahseden pek çok ayet vardır. Bu ayetlerden birinde şöyle buyrulur: “Allah onları, sanki günün ancak bir saati kadar kaldıklarını sandıkları bir durumda yeniden diriltip toplayacağı gün aralarında birbirleriyle tanışırlar. Allah’ın huzuruna varmayı yalanlayanlar elbette zarara uğramışlardır. Çünkü onlar doğru yola gitmemişlerdi.”(Yunus suresi, 45. ayet)
Amel defterlerinin dağıtılması
İnsanlar hesaplarının görülmesi için toplandıktan sonra, kendilerine dünyada iken yapmış oldukları işlerin yazılı bulunduğu amel defterleri dağıtılır. Bu defterlerin mahiyeti bilinmemektedir. Kiramen Katibin adı verilen melekler tarafından yazılan bu defterler hakkında Kur’an’da şöyle buyrulur: “Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabb’in hiç kimseye zulmetmez.”(Kehf suresi, 49. ayet)
Hesap ve Sual İnsanlar amel defterlerini ellerine aldıktan ve yaptıklarını en ince detayına kadar gördükten sonra Yüce Allah tarafından hesaba çekileceklerdir. Hesap ve sorgulama sırasında amel defterlerinden başka, insanın organları ve yeryüzü de insanların yaptıklarına şahitlik edecektir. “O kâfirler ki dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı. Onlar, bu günleri ile karşılaşacaklarını unuttukları ve ayetlerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz.” (A'râf suresi, 51. ayet.) “Allah’ın düşmanları, ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün, hepsi bir araya getirilirler. Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.”(Fussilet suresi, 19-20. ayetler) Zerre ölçüsü hayır işleyenin mükafatını, kötülük işleyenin cezasını göreceği ve hiçbir adaletsizliğin söz konusu olmayacağı sorgu ve hesap sırasında insanlara şu beş şey sorulacaktır: (Tirmizi, Kıyamet, 1.)
1. Ömrünü nerede tükettiği
2. Gençliğini nasıl geçirdiği
3. Malını nereden kazandığı
4. Malını nereye harcadığı
5. Bildikleriyle amel edip etmediği
Çeşitli hadislerde de bütün insanların, aracı olmaksızın Allah (c.c) tarafından hesaba çekileceği, müminlerin sorulan sorulara kolaylıkla cevap verirken, kâfirlerin hesap ve sorgulamasının daha zor olacağı haber verilmektedir. (Buhari, Rikak, 49; Mezalim, 2; Müslim, Zekat, 20: Cennet, 18)
Mizan
Sözlükte terazi anlamına gelen mizan, ahirette hesaptan sonra herkesin amellerinin tartıldığı ilahi adalet ölçüsüdür. Tartıda iyilikleri, kötülüklerinden ağır gelenler kurtuluşa erecek, hafif gelenler ise cehenneme gideceklerdir. “Biz kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu(adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak (herkese) yeteriz.” (Enbiya suresi, 47. ayet.)