Hücre ilk olarak 17. yüzyılda yani 1700'li yıllarda Rober Hooke (Rabırt) tarafından incelenmeye başlandı. Uzun incelemeler sonucunda hücrenin çok küçük bir yapıya sahip olduğunu öğrendiler. Bunun sonucunda küçük odacık anlamına gelen "Hücre" adını aldı. Daha sonra 19. yüzyıllarda Robert Brown daha gelişmiş mikroskoplarla hücreyi inceleyerek içerisinde küresel bir yapının bulunduğunu anladı. Daha sonra bu yapıya çekirdek anlamına gelen "nucleus" adını verdi.
Yunan Filozof Democritus, yaptığı gözlemlerle maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuştur. Bu taneciklere ‘Atom’ adını veren kişidir.
İngiltereli Fizikçi John Dalton, elementlerin atomlardan meydana geldiğini savunmuştur. Atom konusunda ayrıntılı çalışmalar yapmış olan Dalton’un, element ve bileşikler ile ilgili çoğu görüşü bugün bile kullanılmaktadır.
Fransız bilim adamı Henri Becquerel, farkında olmadan radyoaktiviteyi ve radyasyonun zararlarını bulan bilim insanıdır. Uranyum elementi üzerine çalışmalar yapmıştır.
Polonyalı kadın fizikçi Marie Curie, radyoaktivite üzerine ayrıntılı çalışmalarda bulunmuştur.
İngiliz Fizikçi Joseph John Thomson, atomun temel kavramları (izotop atom, elektron ve kütle spektrometresi vb.) üzerine buluşlar gerçekleştirmiştir.
İsveçli Gerd Binnig ve Alman Heinrich Rohrer, geliştirdikleri mikroskop ile atomu gözle görmeyi başaran ilk bilim insanlarıdır. (1981)