İnsanlara örnek olması ve onlara doğru yolu göstermesi amacıyla Kur’an-ı Kerim’de anlatılan kişilerden birisi de Hz. Lokman’dır (a.s.).
Hz. Lokman’ın (a.s.) adı Kur’an-ı Kerim’in bir suresine verilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Lokman (a.s.) kendisine hikmet verilen salih bir kişi olarak tanıtılır.
Hz. Lokman, Davud Peygamber zamanında yaşamış bilge bir insandır. Peygamber olup olmadığı şüphelidir. Hz. Lokman, bilge kişiliğiyle insanlara öğütlerde bulunuyor, onlara yol gösteriyordu. İnsanların anlayacağı dilde, benzetmeler yaparak konuşan Hz. Lokman, oğluna verdiği öğütlerle meşhur olmuştur. Kuranıkerim’de de bu öğütlerden bazılarına yer verilir.
Hikmetli nasihatleriyle destanlaşan Hazret-i Lokman -aleyhisselâm-, zâhirî ve bâtınî hekimlerin pîridir. Rivâyetlere göre Eyyûb -aleyhisselâm- ile akrabâdır ve pek çok peygamberin hizmetinde bulunmuştur.
Buna karşılık Câhiliye şiirinde ve kısas-ı enbiyâ başta olmak üzere bazı İslâmî kaynaklarda Lokman’a dair çeşitli rivayetler yer almakta ve bu rivayetlerdeki bilgilerin aynı adı taşıyan veya benzer niteliklere sahip farklı kişilere ait olduğu ve bunların birbirine karıştırıldığı ifade edilmektedir.
Gerçekte biri Kur’an’da zikredilen ve kendisine hikmet verilmesi sebebiyle Lokmânü’l-hakîm (Lokman Hekim) diye mâruf olan, diğeri ise Arap şiirinde Lokmân b. Âd olarak geçen iki kişinin mevcudiyeti yanında (Cevâd Ali, I, 316-317) zaman içinde muhtelif kişilere ait çeşitli özellikler de bu isim etrafında toplanmıştır.
İslâm’dan önce Araplar arasında uzun ömrü, bilgeliği ve darbımeselleriyle temayüz eden Lokman, Câhiliye dönemi şiirlerinde Hz. Hûd’un (a.s.) kavmine adını veren Âd’a nisbetle Lokmân b. Âd olarak geçmekte, ancak İslâmî kaynaklarda bu zatın Kur’an’da zikredilen Lokman olmadığı belirtilmektedir, (Câhiz, I, 126; Fîrûzâbâdî, VI, 90) Hz. Lokman’ın Kur’an’da örnek bir şahsiyet olarak takdim edilmesi onun Arap toplumunca bilindiğini göstermektedir.
Lokman Hekîm, bir Peygamber veya velîdir. Fakat İslâm âlimlerinin çoğu, onun peygamber değil, hikmet ve takvâ sahibi, tefekkür ehli, sâlih bir zât olduğu kanaatindedir.