Kur'an-ı Kerim, insanlığı dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştırmak için son peygamber Hz. Muhammed'e Arapça olarak Cebrail aracılığı ile vahyedilen son kutsal kitabın adıdır. Evrensel ve eşsiz bir kitaptır. Hükümleri kıyamete kadar herçağ ve toplumda geçerlidir.
Kur'an'ın aslı Arapça olup pek çok dile çevirisi yapılmıştır. Gerek aslından, gerekse çevrilen dildeki mealinden Kur'an-ı Kerim okumak çok gereklidir. Her Müslümanın Kur'an ile ve dolayısıyla Allah ile bağ kurmaya ihtiyacı vardır.
Allah ile iletişim kurmak isteyen biri, belli başlı şeyler yapabilir. İnsan hayatında manevi bir güç almak isteyebilir. Bunun için manevi iletişim insanı motive edebilir.
Allah ile iletişim kurmak için dua ve ibadetlerin yerine getirilmesi gerekir. Allah ile iletişim kurmak için Kur’an-ı Kerim okumak da gerekir.
Kur'an-ı Kerim okumak Allah'la iletişim kurmanın en güzel yollarından biridir. Allah insanların kendisini çokça zikretmesini (anmasını) istemektedir (Ahzab, 41). Kur'an-ın bir adı da “Zikir“dir. En güzel zikir, Kur'an-ı Kerim okumaktır. “Kim Rabb'inin zikrinden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, Rabb'i onu gittikçe yükselen bir azaba sokar” (Cin suresi, 17. ayet). Böylece Yüce Allah'ın bizlere gönderdiği haberleri, öğütleri, emir ve yasakları öğrenmiş olurken; O'nun çok hoşlandığı bir davranış da yapmış oluruz.
Kur'an-ı Kerim'i büyük bir saygı içinde, tane tane, kelime ve harflerin hakkını vererek, kurallara uygun okumalıyız. “Kur'an-ı ağır ağır, tane tane oku” (Müzzemmil suresi, 4. ayet). Kur’anın Meali'ni de yine aynı saygı ve sevgi içinde düşünüp mesajlarını kavramaya çalışarak, öğrendiklerimizi hayatımıza yansıtmak amacıyla, dikkatlice okumalıyız. Her iki okumada gereklidir ve sevaptır. Hiç olmazsa namazda okuduğumuz ayet ve sureleri doğru okumaya ve anlamlarını öğrenmeye çalışmalıyız. Kur'an okunurken gereken özen gösterilmeli, Allah'ın doğrudan kendisine hitap ettiği düşünülerek okunmalıdır.
Kur'an-ı Kerim okunmayı ve üzerinde düşünülmeyi en çok hak eden kitaptır. Kur'an-ı okuyup ona göre hayatımıza yön vermeliyiz.