Ölüm döşeğindeki kişiye İslâmí terminolojide muhtazar, ölen kişiye meyyit denir. Ölünün defne hazır hále getirilmesi için yapılan hazırlıklara techiz, ölünün yıkanmasına gasil, ölüyü yıkayana gassal, kefenlenmesine tekfin, musalláya ve namazdan sonra kabristana taşınmasına teşyí, kabre konulmasına defin denir.
Kültürümüzde ve dinimizde cenaze uğurlamaya dair belli uygulamalar vardır.
- Öncelikle ölen kişiye meyyit denir.
- Meyyiti mümkün olan en kısa zamanda yıkamak ve defin işlerine başlamak gerekir.
- Cenaze yıkanmasının ardından kefenlenir ve namazı kılınır.
- Cenaze namazı kılmak erkekler için farzı kifayedir yani birkaç kişinin kılması ile bu farz yerine getirilmiş olur.
- Cenazeyi kabre kadar taşımak, bir mümine yapılacak en son hizmetlerdendir. Bu taşıma aynı zamanda bir ibadettir.
- Cenaze kıbleye karşı olacak şekilde kabre konur ve bu sırada "Bismillahi ve billahi ve alâ milleti Resûlillâh" duası söylenir. Üzerine toprak atılır.
- Mezar başında durulabilir. Oturmak daha iyidir, ayakta durmak gayrimüslim eylemidir.
- Ölen kişi için dualar ve kuranı kerim okunur. Bu onun için çok iyidir. Özellikle 3 İhlas suresi ve 1 Fatiha suresi de okunur.
- Meyyitin yakınlarına taziyede bulunulur. Baş sağlığı dilenir, "Allah size sabır versin", "Allah rahmet eylesin" gibi dileklerde bulunulur.
- Kabrin üzerine su dökmek sünnettir, bu da yapılır. Çiçek dikilebilir.