Kültür değerlerinin korunması tarihi bir şuurun devamlılığını gerektirmektedir. Kültür değerleri önceki nesillerden tevarüs eden eserler olarak miras şeklinde kalmaktadır. Mimarlık, sanat, tarih, edebiyat alanında tevarüs edilen en önemli eserler kültürel miras olarak değerlendirilmektedir.
Kültürel mirasın korunması için bireylere ve devletlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Devletlerin sorumluluğunda olan kültürel mirasların korunması için kanunlar çıkarılması ve resmi koruma görevlendirilmesinin yapılmasıdır. Bireysel sorumluluklar bakımından da eserlerin korunması için bireylerin kendini görevli saymasıdır. Eserlere zarar vermemesi ve gelecek nesillere tevarüs etmesini sağlamasıdır.
Bu nedenle kültürel mirasın korunması kültürün ve kültür değerlerinin korunması anlamına gelir. Bu da milli bir şuurla sağlanmaktadır.
Küreselleşme ile birlikte ulusal kültürlerin korunmasının önemi bir kat daha artmıştır. Toplumların kültürleri, sosyal hayatları, inançları ve değer yargıları küreselleşme sonucunda tehdit altına girmiştir. Kendi öz kültürlerini koruyamayan toplumlar farklı kültürler içerisinde yok olmuşlardır. Bu nedenle insanlar kültürlerini korumalı ve bir sonraki nesillerine aktarmalıdır. Geçmişten geleceğe bir kültür dokusunun oluşmasında sanat en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle herkes öncelikle kendi yöresinden başlayarak kültürel miraslarını korumalı, diğer kültürlerin miraslarına da saygı duymalı, onları kendinden sonraki kuşaklara aktarmalıdır.