Kültür tanımlarının çoğunda ortak bir nokta dikkati çekmektedir: “Bir topluluğun kendine has davranış ve yaşayış tarzının olması.” Bu durumda şöyle denilebilir: Kültür, şahsi düşünce ve davranışları da şekillendiren örf ve âdetlerden, değer anlayışlarından ve inançlardan, üretim tarzlarından ve kurumlardan meydana gelen bütünlüklü bir sistem olup toplumun tarihî serüveninin neticesi olarak meydana gelmiştir.
Kültürlerin benzeşmesinde ve farklı olmasındaki sebeplerden başlıcaları, kültürlerin oluştuğu bölgenin ikliminin, yer şekillerinin, bitki örtüsü gibi temel doğal faktörlerin kendine özgü olmasıdır. Buna en güzel örnek Akdeniz ikliminin hakim olduğu kıyı şeridinin çoğu yönden birbirine benzerlik göstermesidir. Akdeniz bölgesi iklim gereği yumuşak bir kültüre ve adetlere sahiptirler. Aynı şekilde benzer bir şekilde beslenirler. Yine doğal şartların kültür farklılığına etkisi olarak Doğu Anadolu bölgemizin kültürünü gösterebiliriz. Zorlu yer şekilleri ve iklime sahip olması bölge insanlarını daha katı, dayanıklı ancak aynı zamanda kurallı ve değiştirilemez bir kültüre yöneltmiştir. Yine kültür benzerliğine bir örnek deniz kenarı yaşayanlarının besin kültürü olarak balıkçılığa yönelmesidir. Karadeniz bölgesiyle, İskandinavya bölgesinin benzerliği buna örnek olabilir. Marmara bölgesi ise bir geçiş bölgesi oluşu ve pek çok iklimi aynı anda bulundurmasıyla pek çok kültüre ev sahipliği yapmaktadır.
Kültür unsurları: Kültürel miras, insanların biyolojik, psikolojik ve sosyal alanlardaki ihtiyaçlarının karşılanmasında topluma katkı sağlar. İnsan ihtiyaçlarının karşılanmasında rol oynayan etkenlere kültür unsuru denir. Kültür, manevi ve maddi unsurlardan meydana gelir. Kültürün manevi unsurları inanç, dil, değerler, gelenekler, sanat anlayışı ve dünya görüşüdür. Kültürün maddi unsurları ise mimari, her türlü araç-gereç, giysi ve yazılı eserlerdir.