Hadis-i şerif, küçüğe sevgi, büyüğe saygı göstermenin, Müslümanların temel ahlâkî vasfı olduğunu ortaya koymaktadır. Bir toplumun bekâsında sevgi ve saygı, hayatî önem taşıyan iki temel esâstır. Ancak konumuzla doğrudan alâkalı olması bakımından saygı ve hürmet denilince, öncelikle küçüğün büyüğe karşı davranışı akla gelmektedir. Dolayısıyla burada bilhassa hadisin ikinci kısmının altını çizmek gerekir. O da şudur; büyüklerimize saygı duymayan, büyüklerin şerefini korumayan ve büyüklerin hakkını gözetmeyen kimse, hakiki ve kâmil bir Müslüman olamaz.
Mümin kişi davranışlarına dikkat eden, düzgün karakterli bir insan olmalıdır. Küçüklere merhamet etmek, büyüklere saygı göstermek de karakterli bir harekettir. Bir kişi bunların aksine davranışlarda bulunursa, mümin karakterinden uzaklaşmış olur. Bu nedenle, Müslüman kimliğimize uygun davranmalı ve çevremizdeki diğer insanlara yaşlarına uygun şekilde muamele göstermeliyiz. Küçüklere karşı şefkatli ve sevgi dolu davranırken, büyüklerimize karşı, yaş ve deneyimlerinden dolayı hürmet göstermeli, saygıda kusur etmemeliyiz.