Konusu iyilik olan türk ve dünya masallarından örnekler
İyilik eden iyilik bulur!
Bu masalın konusu iyilik ile alakalıdır. Çünkü masalda geçen iki karakterin kardeş oldukları ve iyilikle daha çok kazandıkları görülür. İki kardeşin sahip oldukları tahıllar eksilmek yerine her zaman artıyordu. Buda iyilik ve fedakarlık sayesinde olmuştur.
Aslan ile fare (kısa)
Bu masalda koca aslan bir fareyi ezecekken bunu kullanmak istemez ve iyilik eder. Gün gelir ormanın kralı aslan zor duruma düşer. Takıldığı ağda çırpınan aslanın kurtuluşu ise iyilik ettiği fareden olur. Çünkü bu fare aslanın yardımına gelerek ağı dişleriyle kemirir ve ağdan kurtulmasını sağlar. İşte hiçbir iyiliğin karşılıksız kalmayacağı görülmüş olur.
Yaşlı Adam İle Çocuk
Bir çocuk yürümekte zorluk çeken adama yardım ederek onu gideceği yere kadar götürür. Boyundan büyük bir iyilik yapan bu çocuğa yaşlı adam dua eder. Çocuğun hayali ise mavi bir bisikleti olmasıdır. Birkaç gün sonra babası çocuğa mavi bir bisiklet alarak eve gelir. Bunu gören çocuk iyiliğin karşılığını almış olarak mutlu olur.
Aslan ve Fare (uzun)
Koskocaman bir orman varmış. Bu ormanda tüm canlılar barış içinde yaşarmış. Fakat bir gün yaşlı aslan öldükten sonra yavrusu aslan ormanın yönetimine devam etmiş. Yeni Kral herkesi korkuturmuş.
Bizim zavallı Fare de bunlardan birisiymiş. Fare sadece Yeni Kral Aslan'dan değil kurttan, kuştan, tilkiden yani neredeyse tüm hayvanlardan korkarmış. Küçükmüş ya, herkesten korkması normalmiş.
Fare bir gün Yeni Kral Aslan'ın sarayına gitmiş ve buraya sığınmak istediğini söylemiş. Kral'a demiş ki, "Bana bu iyiliği yaparsanız ben de size bunu bir gün bir iyilik ile öderim. Elimden gelenin en iyisini yaparım."
Aslan buna kahkaha ile karşılık vermiş, Fare'nin kalmasına izin vermiş fakat Fare'nin ona hiç yardım edebileceğini düşünmüyormuş.
Gel zaman git zaman, Aslan ormanda yürümüş, avlanmaya çıkmış. Zeki mi zeki bir avcı da bir tuzak kurmuş. Aslan bu tuzağı görmemiş ve takılıvermiş. Aslan'ın her yeri ağlarla kaplanmış. Oraya pençe atmış yok, buraya pençe atmış yok. Kurtulamamış.
Etraftan geçen Fare Aslan'ın sesini duyup Aslan'a yardıma gelmiş ve Aslan'ın yardımına koşmuş. Keskin dişleri ile ağı koparmış ve Aslan'ın hayatını kurtarmış.
Fabl türü olan bu masalda yaptığımız iyiliğin karşılığını mutlaka bir gün hiç ummadığımız ve beklemediğimiz anda iyilik ile karşılaşacağımızı anlarız. Kısacası iyilik yapan bir gün mutlaka karşılığını bulur.
PEKMEZCİ ANNE
Bir zamanlar bir tüccar varmış bu tüccarın biricik bir kızı varmış. Adı Akçiçek’miş. Bir gün bu tüccarın iş için çok uzaklara gitmesi gerekiyormuş. Fakat kızına bakacak kimsesi yokmuş.
Akçiçek “Babacığım, sen merak etme. Eve bir senelik yiyecek koy, kapıyı da üzerimize taşla ördür. Sen gelinceye kadar bende dadımla evde kalırım” demiş. Adam çaresiz kızının söylediklerini kabul etmiş ve gitmiş.
Akçiçek’in böyle evde kapalı kaldığını padişahın oğlu işitmiş. Bu kızı çok merak etmiş. Bir gün yaşlı kadın kıyafetine giyerek yanınada pekmez almış ve kızın örülü kapısına gitmiş.
– Pekmez satarım, gönüllere sevinç katarım, diye bağırmış.
Kız bu sözleri dinlemiş. Babası da pekmez almayı unutmuş. Yalnızlıktan da sıkılmaya başlamış. Kapının önüne gelip pekmezciye seslenmiş:
– Pekmezci anne! Çık damın üzerine. Pekmez sat; masal söyle bize, demiş.
Pekmezci anne kızın dediğini yapmış. Gönlünü de kıza kaptırmış. Akçiçek de onun masallarından çok hoşlanmış. Artık her gün pekmezci anne geliyor, masal söylüyormuş. Akçiçek de ona kalbindeki arzuları anlatıyormuş. Babasına kavuşmak ve pekmezci anneden ayrılmamak en büyük arzusuymuş.
Nihayet babası dönmüş. Padişah adamı karşılayıp Akçiçek’i oğluna istemiş. Tüccar bu işe çok sevinmiş. Ama Akçiçek pekmezci anneden ayrılacağı için çok üzülüyormuş.
Düğün günü gelip çatmış. Şehzade gelin odasına girince Akçiçek’i ağlar bulmuş.
Sebebini sormuş.
Kız “Ben pekmezci anne olmadan yaşayamam” deyince şehzade gülerek “Bundan sonra hep onunla birlikte yaşayacaksın. Çünkü pekmezci anne bendim Akçiçeğim” demiş. Akçiçek ile şehzade evlenip mutluluk içinde yaşamışlar.