Başarıya çok çalışmakla ulaşılacağını zanneden aileler, bazen de onları çok soru çözmesi için onları zorluyorlar. Öğrenciler ise konuyu tam özümsemeden okulda veya dershanede öğretmeni dinlemek yerine, ailelerinin koyduğu hedefe ulaşmak için durmadan soru çözmeye çalışıyorlar. Elbette konu tam anlaşılmadan soru çözümüne başlamak öğrenciyi gerçek hedefe ulaştırmayacaktır.
Soru çözümü için bilginin kavranması önemlidir.
Öğrenme, bilişsel süreçleri içerdiğinden dolayı, önce konuya yönelik bilginin öğrenilmesi daha sonra da kavranma gerekir. Ancak kavrayış aşamasından sonra uygulama süreçleri gelir. Bilgiyi kavramadan uygulamaya geçmek, testlerde yanlışların artmasına neden olacaktır. Burada ailelerin bilmesi gereken şudur; öğrencinin bir konuyu tam kavramadan uygulamaya yönelik soru çözme hedefleri vermenin uygun olmadığıdır. Öğrenci verimli çalışmalarla ve etkili tekrarlarla öğrenilenler bilgi basamağından kavrama basamağına geçişi sağlanabilir. Elde edilen bilgiler kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya aktarılabilir. Bunun için kodlamaların doğru yapılması ve belirli aralıklarda tekrar yapılmış olması gerekir.
Tekrar, bir hatırlama yoludur.
Tekrar, bir hatırlama yoludur. Özel bir yetenek söz konusu değilse öğrenmenin temeli tekrara dayanır. Düzenli tekrar yapmayan bir öğrenci, daha önce öğrendiği bilgilerin çok azını anımsayacağı için, bilgiler arası bağlantı kurmakta zorlanır ve öğrencinin verimi düşer. Bu yüzdende öğrenmek için gayret boşa gitmiş olur.
Unutmamak gerekir ki, unutmanın en etkili ilacı periyodik tekrarlardır.
Konu tekrarlarındaki öncelik
Ders tekrarlarda ise öncelik öğretmenin anlatmış olduğu derslere ve sınıfta çözmüş olduğu sorulara ağırlık verilmelidir. Çünkü bu bilgilerde seçicilik olduğu gibi daha önceden görme, duyma olduğundan dolayı hatırlama kolay olacak ve anlamlı öğrenme hızlı gerçekleşecektir. Ayrıca, konulara yönelik dergi ve kitaplardaki ders anlatımları ve çözümlü örnekleri tekrar yapmak bilgilerin kalıcılığını pekiştirecektir. Psikolojini verilerine göre unutma baştan hızlı sonra da azalarak devam etmektedir. Yani öğrenme etkinliğinden hemen sonra unutma hızla devam etmektedir. Unutmayı yavaşlatabilmek için yapılması gereken, öğrenilen konunun vakit kaybetmeden tekrar edilmesidir. Tekrar süresi ne kadar ötelenirse hatırlama da o kadar zor olmaktadır. Öğrenilen materyaller hiç tekrar edilmediğinde öğrenilenlerin % 80’i unutulacaktır. Öğrenmek için ders başında çok vakit geçirmek değil, verimli çalışmak ve çok sayıda tekrar yapmak önemlidir.
Günde Kaç Saat Tekrar Yapılmalıdır?
Her öğrencinin eğitim altyapısı, yeteneği, algılama düzeyi, çalışma alışkanlıkları, kullanabileceği serbest zaman aralığı birbirinden oldukça farklıdır. Bu kadar farklılığın olduğu bir durumda her öğrenci için geçerli tek tip bir çalışmanın ortaya konması mümkün değildir. Bir konu için, yerine göre, 50 soru fazla gelebildiği gibi, başka bir konu için 150 soru az gelebilir. Bir konunun öğrenilmesinde, çalışma süresi ve soru bakımından kesin sınırlar çizmek yerine, o konunun anlaşılmış olması şartı aranmalıdır. Her konuyu eşit süre harcayarak anlamayı beklemek veya aynı sayıda soru çözmeyle konuya hakim olacağını zannetmek uygun değildir. Burada ölçü, konunun yapısı ve anlaşılabilirliği olmalıdır. Eğer konuyla ilgili sorular rahatlıkla çözülebiliyorsa, anlaşılmayan konulara daha çok zaman ayrılmalıdır. Yok, eğer konu anlaşılmamış ise, çözüme devam edilmeli, Belirli soru çözersen almayabilirim düşüncesinde vazgeçilmelidir.
Önemli olan verimli tekrar yapmaktır.
Önemli olan çok çalışmak değil, verimli çalışmaktır. Sürekli olarak aynı türden yüzlerce soruyu çözmenin öğrenciye pek faydası yoktur. Öğrencinin çok soru çözmesi sadece rakamsal anlamda öğrenciyi ve aileyi tatmin edecektir. Başarıya ancak nitelikli bir çalışmayla ulaşılır. Bunun için öğrencinin çözdüğü her sorudan bir şey öğrenmesi gerekir. Aile, bu gerçeği göz ardı ederse, çocuğunu boşu boşuna zorlar, onu gereksiz yere strese sokar. Öğrenci, sosyal ihtiyaçları için kullanabileceği zamanı gereksiz yere soru çözmekle harcar.