Kethüda, Osmanlı devlet ve esnaf teşkilatlarındaki bazı görevliler için kullanılan bir unvan.
Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Kethüda:
Kahya, yardımcı, üst düzey devlet görevlilerinin yardımcısı, saray hizmetinde çalışan belirli esnaf (Arabacılar, şamdancılar, kilerciler vs.) gruplarının başı olan kişi.
Sosyal Bilgiler Terimi Olarak Kethüda:
Loncayı temsil eden, hükûmetle olan ilişkilerini yürüten görevli.
Tarih Terimi Olarak Kethüda:
Büyük devlet adamları ile zenginlerin işlerini gören kimse. Kâhya.
Kelimenin Pehlevîce'den geldiği ve aslının katak-xvatai olduğu belirtilir. Farsça'da kedhudâ şeklini almış, Türkçe'de hem bu şekilde hem de bundan gelen kâhya Diçiminde kullanılmıştır. Kedhudanın Farsça'da "ev, köy; taht" anlamındaki ked ile "sahip ve mâlik, efendi" mânasına gelen hudâ kelimelerinden oluştuğu ileri sürülür. Kedhüdânın Osmanlı Türkçesi'ne kehaya, kaya şekillerinde geçip halk ağzında kâhya biçiminde kullanıldığı yolundaki görüşe rağmen kâhya kelimesinin menşei henüz kesin olarak aydınlanmış değildir.
Kethüda tabiri çeşitli değişimler içerisinde köklü ve uzun bir geçmişe sahiptir. Bu terimin en eski kullanım şekline İran'da II. Pers Krallığı (Partlar) zamanında hükümete karşı köyün temsilcisi olarak rastlanmaktadır. Safevîler devrinde ise önceleri "ev sahibi, aile reisi, evin yaşlısı ve büyüğü" demek iken zamanla anlamı genişleyerek mahalle yahut kabile reisi, hâkim, bir şehir veya köyün idarî hizmetlerinden sorumlu muhtar, vali, vergi toplamakla yükümlü kimseler olarak kullanıldığı görülmektedir. İran'da kethüdaların durumuyla ilgili olarak XIX. yüzyılın ikinci yarısında bazı hukukî düzenlemeler yapılmıştır. 1935'te kethüda toprak sahiplerinin hükümete karşı temsilinden sorumlu tutulmuştur.