KENDİ ÖZELLİKLERİNİN FARKINDA OLAN ÖĞRENCİLER DAHA BAŞARILI OLUYOR.
Gerek YGS- LYS gerekse SBS’ye hazırlığın olanca hızıyla devam ettiği şu günlerde öğrencilerin genelde verimli ders çalışma alışkanlıklarına sahip olmadıkları bunun sonucunda ise istedikleri başarıyı yakalamadıkları görülmektedir. Yapılan çalışmalarda verimin alınamamasının en büyük nedenleri yapılan çalışmaların anlamlandırılmaması ve öğrencilerin kendini tanımadan hazırladığı ders çalışma programları uymada zorlanmalarıdır. Başarılı olmak isteyen adaylar önce kendilerini gerçekçi bir biçimde tanımaları, öğrenme stillerinin farkında olmaları gerekmektedir. “Ben neden ders çalışmalıyım?” sorusuna cevap veren adaylar çalışmalarını anlamlandıracağından dolayı hem motivasyonları yüksek olacak hem de başarılı olma yönünde sıkıntı yaşamayacaklardır.
Olumluyu görme algısı
Öğrencilerin okulda başarılı olmayı sağlayan değişkenlerden birisi de kendini, okulunu ve öğretmenlerini olumlu görme algısıdır. Öğrencinin kendini başarılı görmesi, okulu ve öğretmenleri kendini yetiştiren bir kurum olarak algılaması onda ders çalışmaya yönelik olumlu tutumlarının oluşmasını sağlayacaktır. Bu farkındalığa sahip olan öğrenciler daha etkili ders çalışma stratejileri kullanmaktadırlar
Ders çalışma nasıl sevimli hale gelebilir.
Eğer ders çalışma alışkanlığı yoksa, öğrenci için en zor işlerden birisi ders çalışmadır. Birey, ilgi duyduğu, hoşlandığı şeyleri severek yapar.
Yeterince çalışıyorsanız, yeterince de dinlenmelisiniz.
Başarılı olmak için, çalışmak tek başına yeterli değildir. Yorgunluk halinde, dinlenerek bedensel ve ruhsal enerji toplanılmalıdır. Dinlenmek demek hiçbir şey yapmıyor olmak değildir. Dinlenme sürecinde sosyal aktivitelerde bulunmak en akıllıca bir yaklaşımdır. Ders çalışma alanlarını değiştirmek, arkadaşlarla sohbet etmek, fazla yorucu olmayan spor yapma türü faaliyetlerde bulunmak yorulmuş insanın nefes aldığı etkinliklerdendir. Zaman sıkıntısı yaşansa dahi, haftada en az bir iki kez, bu tür faaliyetlerde bulunmak dinlenmek için yeterli olacaktır.
Kendinizi, başkalarıyla kıyaslamaktan uzak durun,
Her öğrenci gelişim özellikleri aynı düzeyde değildir. Bunun doğal sonucu olarak çevredeki bazı öğrenciler sizden daha başarılı, bazıları da sizden düşük puanları olacaktır. Budan dolayı “ben neden şu öğrencinin başarısına ulaşamıyorum?” türünden yaklaşımlar yersizdir. Burada öğrencilerden beklenen kendi potansiyellerin farkında olup bunları geliştirme yönünde çaba içersinde olmalarıdır. Öğrencilerin hedefe yönelik gösterilecek her gayret, onları hedefe adım adım yaklaştıracaktır. Yeter ki, bu konuda gerekli sabır gösterilebilsin.
Çalışmada devamlılık önemlidir.
Öğrencilerin çoğu, ilk başlarda yoğun ve ağır bir çalışma temposuna girer. İlk zamanlar motivasyon çokluğundan dolayı bu ağırlık pek hissedilmez; fakat zamanla ilk istekliliğin doğal olarak kaybolmasıyla birlikte bu yoğunluk dayanılmaz hale gelir ve çalışma adına geri adımlar atılmaya başlanır. Bu durum öğrencilerde öz güvenlerinin olumsuz bir şekilde etkilenmesine neden olur. Bir süre sonra çok çalışan öğrenci, hiç çalışmayan öğrenciye döner. Bu durumunda farkında olan öğrenciler danışman öğretmenlerinden yardım almasında fayda vardır. Unutmamak gerekir ki, sınav uzun süreçli bir maraton gibidir. Sınavda başarı, kısa süreli çok çalışmayla değil, devamlılık gösteren çalışmayla sağlanabilir.
Öğretmenlere düşen görev
Bilginin hızla çoğaldığı günümüzde öğretmenlerin öğrencilere kazandırması gereken en önemli beceri, öğrenmeyi öğrenme yani öğrencilerin öğrenme süreçlerinin farkında olmalarının sağlanmasıdır. Bunu sağlamak için öğretmenlerin öğrencilerin ne tür ders çalışma alışkanlıklarına sahip olduklarını iyi bilmeleri, onların psikolojik özelliklerini iyi tanımaları gereklidir. Öğretmenlerin olumlu tutumlara sahip olmaları, öğrencilerinin de daha etkili çalışma stratejisi kazanmalarına ve ders çalışmaya yönelik tutumlarının daha olumlu olmasına çok önemli katkılar sağlayacaktır.