Kellesini koltuğuna almak deyiminin anlamı ve kısaca hikâyesi

Kellesini koltuğuna almak deyiminin anlamı:

Ölümü ve tehlikeyi göze alıp bir işe, bir savaşa girişmek.

Kellesini koltuğuna almak deyiminin hikâyesi:

Bazı zamanlar olur ki insan bir sevdiğini vermeden diğer bir sevdiğine kavuşamaz. Yaşadığımız şu vatan toprakları, kellesini koltuğuna alıp da şehit düşen nice Mehmetçiklerin hatırasıdır. Namus, ezan, bayrak ve vatan söz konusu olunca ölüm ağır gelmez.

IV. Murat’ın Bağdat Seferi’nde, çok genç yaşta yeniçerilerinin arasına katılan Genç Osman, savaşta büyük bir cesaret ve başarı gösterip Türk bayrağını Bağdat Kalesi’ne dikerken vücudu oklarla delik deşik edilir ve başı, bir kılıç darbesiyle kopar. Yere düşen başını kolları arasına alarak savaşmaya devam eder ve başını aldıktan sonra, olduğu yere yığılır kalır. Asker şair Kayıkçı Kul Mustafa, bu kahramanlığı şu mısralarla ölümsüzleştirir. 

                Bağdat’ın kapısın Genç Osman açtı,

                Elinde kılıç ön safta dövüştü.

                Kelle koltuğunda üç gün savaştı,

                Şehitlere serdar oldu Genç Osman.

Buna benzer bir kahramanlık hikâyesi de Ömer Seyfettin’in “Başını Vermeyen Şehit” isimli hikayesinde anlatılır.

                Fil şöyle dursun, suç oldu niyet,

               Kelleyi koltuğa eyledik diyet.

                Kenara itildi şeref, haysiyet,

                Arsız gözler otlaktadır Hasan’ım.

                               Abdulrahim KARAKOÇ

EgitimSistem.Com Özel Haber