Ahmedî, Şeyhî, Fuzulî, Cem, Mihrî, Lamii ve Nabi tevhid ile ilgili şiirler, kasideler yazmıştır. Örnek mısralar ise aşağıya yazılmıştır.
Yeryüzüne rüzgârı hizmetkâr, bahçeye bulutu sucu yapan kimdir?
Kamıştan tiryak olan şekeri çıkaran, dikenden taze hurma bitiren kimdir?
Nergisin gözünü sürmeli, lalenin yüzünü kırmızı eden kimdir?
Menekşenin saçını misk kokulu, gülün yanağını ra’na (güzel) kılan kimdir?
Yeryüzünü türlü renklerle süsleyen, ağaçlara yeşil cennet elbisesi giydiren kimdir?
Diriden ölüyü, ölüden diriyi ortaya çıkaran kimdir?
Gündüzü geceden daha aydınlık yapan, mevsimleri yaratıp yazı kıştan ayıran kimdir?
Sahradan kıymetli kızıl yakut çıkaran, bir damla sudan parlak inci yapan kimdir?
Âlemi yoktan var eden, Âdemi insan suretinde inşa edip yaratan kimdir?
Süleyman Çelebi, tevhîdi o nefis üslûbuyla ne güzel bir zevk-i bediî içinde ifâde etmektedir:
Allah adın zikredelim evvelâ
Vâcib oldur cümle işde her kula
Cümle âlem yoğ iken ol var idi
Yaradılmışdan ganî, cebbâr idi
Var iken ol, yok idi ins ü melek
Arş u ferş u ay ü gün hem nuh-felek
Şâir Ahmedî de, tevhîdi şöyle dile getirir:
Diye durur dil ü cân Lâ ilâhe illâllâh
Doludur iki cihân Lâ ilâhe illâllâh
Kulak içindeki sem‘ eydür basardaki nûr
Dahî damardaki kan Lâ ilâhe illâllâh
Hüdâyî Hazretleri’ne âit olan şu tevhîd de ne kadar güzeldir:
Buyruğun tut Rahmn’ın
Tevhîde gel tevhîde!
Tâzelensin îmânın
Tevhîde gel tevhîde!
Sen seni ne sanırsın,
Fânîye aldanırsın,
Hoş bir gün uyanırsın,
Tevhîde gel tevhîde!
Hüdâyî’yi gûş eyle,
Aşka gelip cûş eyle,
Bu kevserden nûş eyle
Tevhîde gel tevhîde!