Kedinin içinde bir kuş var. Kedilerin yüreği kuşüzümü kadar, küçük, büyük bütün kedilerin. Küçücük bir kediyi elinize aldığınızda, yalnızca onun kuşüzümü yüreğini değil, korkusunu da hissedersiniz. Kedilerin korkusu insandan, köpeklerin, kuşların korkusu insandan, insanın korkusu insandan…
Kedinin içindeki kuş ölüyor, kuşüzümü diye sevdiğimiz kediler sokaklarda ağlayarak ölüyor. Kederi de elemi de çoktan unutmuş, gözlerinde yaş kalmamış sokak çocukları gibi, yorgun, kahırlı, şaşkın sokak köpekleri gibi bir parça ekmek ıslatıp vermekten kaçındığımız kuşlar gibi. Kedilerin ‘son ’ baharındayız, bahar uykuları, yaz gerinmeleri, ikindi gölgeleri bitti. Dünyanın çatısı yok, sokakların, parkların çatısı yok. Bazen güneş yağıyor kedilerin üstüne, bazen yağmur ve her zaman bizim bencilliğimiz. Haydar Ergülen, Basından
Cevap: Parçadan hissettiğim kadarıyla yazayım. İnsanoğlu etrafına saygıyla, şefkatle yaklaşmalı özellikle de bizzat hayatının belli döneminde muhakkak karşılaşacağı kedilere. Onların insanlardan merhamet-sevgi-birazcık yemek beklediği. İnsanların ise buna vurdumduymaz yaklaşması.