Kim Milyoner Olmak İster 5 Aralık Yarışma Sorusu;
Soru : Kaz, ördek ve güvercin gibi bazı kuş yavrularının civcivlikten sonraki dönemine ne ad verilir?
A- Palaz
B- Enik
C- Göcen
D- Köşek
Doğru Cevap: Palaz
Palazlanmak nedir, Palazlanmak ne demek
- Gelişmek, iri duruma gelmek, büyümek
- Varlığı artmak, zenginleşmek.
Yerel Türkçe anlamı:
Büyümek, büyümeye başlamak (insan ve hayvan için).
Kuş uçmaya başlamak, uçacak duruma gelmek.
Çocuk gelişmek, gürbüzleşmek.
Hoplamak, zıplamak.
Çocuk hareketlenmek, yürümeye çalışmak.
Kuş yavrusu az büyümek, uçacak duruma gelmek.
Çok eskimek, kullanılmayacak duruma gelmek.
Koşmak.
Palazlanmak tanımı, anlamı:
Palaz : Kaz, ördek, güvercin vb. bazı kuş yavrularının civcivlikten sonraki durumu.
Pala : Kürek vb. araçların, enli ve yassı bölümü. Bez parçalarından dokunan basit kilim, yaygı. Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir kılıç kılıç. Eski, kullanılmış eşya veya giysi. Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş veya kereste.
Gelişmek : Şişmanlamak. İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek. Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak.
Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
Gelme : Yetişme. Gelmek işi. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi. Gelmiş olan.
Büyümek : Önem ve değer kazanmak. Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek. Sayıca artmak. Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak. Genişlemek. Yetişmek. Yaşı artmak, yaşlanmak.
Artmak : Büyük heybe. Değeri yükselmek, fazlalaşmak. Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak. Çoğalmak.
Zengin : Parası, malı çok olan, varlıklı, varsıl, variyetli, fakir, yoksul karşıtı. Gösterişli. Verimli. Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan. Çok, bol.
İri : Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı.
Gelmek : Herhangi bir sırada bulunmak. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Kadar olmak. Getirmek. Görünmek, sanılmak. Belli bir süre dolmak. Katılmak, eklenmek. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Mal olmak. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Olmak, -e uğramak. Ortaya çıkmak, doğmak. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Çıkmak, yönelmek. Ulaşmak, varmak. Akmak. Başlamak, ortaya çıkmak. Belli bir zamana ulaşmak. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Oturmaya, ziyarete gitmek. Biriyle birlikte gitmek. Sonuç çıkmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Düşmek, rast gelmek. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Kazanılmak, sağlanılmak. Uymak. Uygun düşmek. İsabet etmek. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Dayanmak, tahammül etmek. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. Türemek. İzlemek, takip etmek.