Karneler cuma günü alınıyor. Çocuklar ve aileleri heyecan içinde ara karnelerini bekliyor. Ara karnesi ister başarılı, ister zayıf olsun her iki durumda da ailelerin çocuklarına yaklaşımlarında aşırıya kaçmamaları çok önemli. Zira uzun vadede çocuğun kişiliğine kalıcı zararlar verebiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden psikolog Sena Sivri, karnesindeki notları düşük olan çocuklara karşı nasıl davranılması gerektiğini söyle sıraladı...
Sözel şiddete başvurmak: Bu davranış çocuğun psikolojisinde, özgüven ve benlik algısında derin izler bırakabiliyor. Örneğin çocukta otoriteden korkma, geri çekilme, altına kaçırma gibi erken dönem yaşlarına ait davranışların ortaya çıkması gibi problemler gelişebiliyor. Bunun sonucunda çocuğun özgüveni zarar görüyor ve sosyal iletişim becerileriyle başarıya dair algısı, karar verme yeteneği olumsuz etkileniyor.
Ceza vermek: Ceza vermek yerine düşük notların sebebini belirlemek, iyileştirmeye yönelik planlama yapmak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Akranlarıyla kıyaslamak: Çocuğunuzu asla akranlarıyla kıyaslayarak eleştirmeyin. Diğer akranları ve kendi çocukluğunuzla kıyaslama yapmanız onun yetersizlik duygularını pekiştirir. Özgüveni, şevki kırılır ve geri çekilmesine sebep olur.
Onur kırıcı sözler söylemek: “Sen tembelsin, yaramazsın, aklın beş karış havada!” gibi söylemlerden uzak durmak gerekiyor. Bu tip cümleler çocukta “Ben hiçbir işe yaramıyorum. Hep başarısızım ve öyle kalacağım” algısına sebep oluyor.
Notlara dair tüm sorumluluğu ona bırakmak: Karne çocuğun sadece ders başarısını göstermez. Ders çalışma alışkanlıkları, okuldaki sosyal ilişkileri, ilgi alanları, öğrenmeye yönelik tutumu ve ailenin çocuğun eğitim hayatıyla, ilgi ve yetenekleriyle ne kadar ilgili ve bilgili olduğunu da gösteriyor. Aslında karnenin sırf çocuğun değil, ebeveynlerin de karnesi olduğunu unutmayın.
NOTLARI YÜKSEKSE DE DİKKAT!
Sena Sivri, karnesi iyi olan çocuklara karşı nasıl tutum sergilenmesi gerektiğini de maddelerle anlattı...
Aşırı övgüde bulunmak: Bu, sorumluluk ile başarı algısının yanlış şekillenmesine ve çevresini bu yanlış algıyla değerlendirerek ilişkilerinde problemler yaşamasına yol açabiliyor. Aynı zamanda başarısızlık korkusunun artmasına ve ileriye dönük kaygısının yoğunlaşmasına neden olabiliyor.
Pahalı ödüller almak: Çocukta ‘İyi ve değerli şeyleri ancak başarılı olursam hak ediyorum, aksi takdirde iyi ve değerli şeylere kavuşamam’ gibi bir düşünceye yol açabiliyor. Ona tablet ve cep telefonu gibi pahalı hediyeler almak yerine spor, resim, müzik gibi hoşuna gidecek aktiviteleri sunmanın çok daha kıymetli ve sağlıklı olduğunu belirtiyor.
Sadece takdir etmek: Karnesi iyi olduğunda da çocuğunuzla beraber karnede aldığı sonuçlara onu götüren yolu değerlendirme, onun fikirlerini alma, zorlandığı alanlar varsa bunları konuşma ve onunla beraber plan yapma, sadece takdir etmekten çok daha önemli.