İsra: Gece yürüyüşü. Hz. Peygamber’in, hicretten yaklaşık bir buçuk sene evvel (620), Miraç gecesinde Kâbe’den Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya Allah’ın izniyle götürülmesi.
Miraç: Hz. Peygamber’in, recep ayının 27. gecesinde, Mekke’den Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmesi, oradan göğe yükseltilerek kendisine, Allah’ın ayet ve olağanüstü nimetlerinin gösterilmesi.
Gece yolculuğu anlamına gelen İsra, Hz. Peygamber (sav) in geceleyin Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürülmesini ifade eder. Miraç ise, Mescid-i Aksa’dan Sidretü’l-Münteha’ya kadar olan yükselişi ifade eder. Hz. Peygamber (sav) in fizikötesi âlemlere seyahatiyle ilgili bu iki safha sonraki dönemlerde birleştirilmiş ve Mi’raç Kandili adıyla kutlanmaya başlamıştır.
İsra olayı Kur’an-ı Kerimde, Miraç olayı ise Sevgili Peygamberimizin sahih hadislerinde bizlere bildirilmektedir. İsra suresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Âyet-i kerîmenin devâmında, geceye dikkat çekilmektedir. Çünkü İsrâ, bir gece yolculuğudur. Vahiy büyük bir ekseriyetle gece gelmiştir. Müsbet-menfî büyük oluşlar ve zirve hâdiseler de umûniyetle gece tezâhür etmiştir. Nitekim nâfile ibâdetler içinde seher vakti edâ edilen teheccüd, zirve bir ibâdettir.