Etkinlik
“Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma… Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.” isrâ suresi, 26 ve 29. ayetler.
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” Hucurât suresi, 12. ayet.
Yukarıdaki ayetler, bizi hangi ahlaki davranışlara yönlendirmekte, nelerden sakındırmaktadır? Arkadaşlarınızla belirleyiniz.
Yukarıdaki ayetler, bizi akrabaya yolcuya yardım etmeye, gereksiz israftan korunmaya ve Allah’a tövbe etmek gibi ahlaki davranışlara yönlendirmekte, cimrilikten, zan yapmaktan, kusur ve gizli şeyleri araştırmaktan, gıybet etmekten, Allah’ a karşı gelmekten sakındırmaktadır.
Akrabaya ve muhtaçlara iyilik etmek, hayır yapmaktır. Bu hususta önceliği olanlar akrabalar olduğu için 26. âyette onlar başa alınmıştır. Bu âyetteki “... hakkını ver” ifadesi, hem nafaka borcunu ve zekât ibadetini hem de bunun ötesinde nâfile cinsinden hayırları kapsamaktadır. Burada yoksulların da zikredilmesi, yardımın özellikle malî olanının söz konusu edildiğini gösterir.