Türkler, İslamiyet’i kılıç zoru ile değil, kendilerine yakın gördükleri için rızalarıyla kabul etmişlerdir. Bu kabul ediş sürecinin en önemli safhası ise Talas Savaşıdır. 751 senesinde Çin ve Abbasi orduları arasında gerçekleştirilen savaş sırasında Karluk Türkleri Müslümanların yanında yer almıştır. Bunun sonucunda Abbasiler galip gelmiş, Türk-Arap ilişkileri ise olumlu yönde gelişme göstermiştir.
Yaşanan bu olay, Orta Asya’nın kaderini değiştirirken Türklerin İslamiyet’i kabul etme süreci de hız kazanmıştır. Bunun sonucunda Karluklar 10. yy itibari ile kalabalık gruplar halinde İslamiyet’i kabul etmiş, bu durum İslam âlemi ve dünya tarihi açısından büyük sonuçlar doğurmuştur.
Türkler, diğer dinlere karşı büyük bir hoşgörüye sahipti. Hoşgörünün İslam inanç sisteminin temel felsefelerinden birisi olması da Türklerin İslamiyete geçişi için önemli bir neden olmuştur. Ayrıca Gök Tanrı inancı ile İslamiyet’in bir çok ortak noktası bulunuyordu.
Bunlardan en önemlisi ise her iki inanç sisteminin de tek tanrılı olmasıdır. Yine İslamiyet’te yer alan Esma-ül Hüsna adı verilen Allah’ın sıfatlarının bir kısmı, eski Türk inancında Gök Tanrıya atfedilen sıfatlarla benzerlik gösteriyordu.