İslam’da çalışma, emek sarf etme büyük bir değer ve teşvik görmüştür. Dilenmek, başkasına yük olmak, hoş karşılanmamıştır. Hatta ailesinin nafakasını helal yoldan temin etmek için çalışmak, farzları yerine getirmek şartıyla ibadet bile kabul edilmiştir. “İnsan, ancak çalıştığının karşılığını alır.” ayet-i kerimesi de İslam’ın emek ve çalışmaya verdiği ehemmiyeti gösterir.
İslam çalışmaya teşvik etmek ve emeğe saygı duymakla kalmamış, onu kutsallaştırmıştır bile. İslam’ın aziz Peygamberi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “İbadet yetmiş kısımdır ki onun en üstünü helal rızık kazanma peşinde olmaktır.”
Evet İslam çalışmayı ve helal rızık peşine gitmeyi, namazı orucu haccı farz kıldığı gibi farz kılmıştır. Allah Resulü şöyle buyurmuştur: “Helal kazanç peşine gitmek erkek ve kadın her Müslümana farzdır!”
Demek ki İslam açısından ibadet sadece namaz, oruç gibi şeyler değildir. Çalışmak, işçilik yapmak da bir ibadet ve salih ameldir; hatta Resulullah’ın tabiriyle en üstünüdür!
Alnının teri ve kendi el emeğiyle geçinmeye ve çoluk çocuğunu geçindirmeye ve namerde muhtaç kılmamaya çalışan bir kimse, Allah yolunda cihad eden kimse gibi addedilmiştir Resulullah (s.a.a) ve Ehlibeyti’nin hadislerinde.