Ödev cevabı kısaca,
İslam, fakirliği önlemeye yönelik olarak zekât, sadaka, infak gibi sosyal yardım ve dayanışma kurumlarına önem verir. Zekât, zenginlerin mal varlıklarından belirli bir miktarını fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine vermesini gerektirir. Sadaka ise gönüllü bağışlarla fakirlerin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefler. İnfak ise mal ve servetin Allah yolunda harcanmasını ifade eder. İslam aynı zamanda sosyal dayanışma, yardımlaşma ve adil ekonomik sistemlerin oluşturulmasını teşvik eder. Bu tedbirler, toplumda fakirlikle mücadele etmek ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla uygulanır.
İslam, mülkiyet konusunda dengeyi gözetir. Bu nedenle fakirliği önleyecek çözüm yollarını üretmiş; faiz, rüşvet, karaborsa, emek sömürüsü ve israfı yasaklamıştır. İnfak ve cömertlik övülmüş; zekât, sadaka, infak, komşu hakkı gibi yollar sunulmuştur. Ayrıca, Hz. Peygamber'in "Kim insanların mallarını geri ödeme niyetiyle alırsa Allah onun ödemesini kolaylaştırır. Kim de bir malı tüketip (geri ödememek) niyetiyle alırsa Allah da onun malını telef eder."(Buhârî, İstikrâz) hadisinde açıklandığı gibi borcunu ödemeyi geciktirmek de İslam’a göre malın korunması ilkesine aykırıdır. Dolayısıyla başkasının mal varlığına zarar vermek zulüm, israf, kul hakkı ve fakirlik sebebidir.
- Fakirliği bir istismar aracı olarak kullanılmasını yasaklamıştır.
- İslam insanları alın teri dökerek rızkını temin etmeye yönlendirmiştir.
- Zenginlere paylaşmayı, yoksulu görüp gözetmeyi, helal kazanç elde etmeyi ve kazancı helal yolda harcamayı tavsiye edip; fakirlere çalışmayı, rızkı temin etmek için çaba sarf etmeyi tavsiye etmiştir.
- Faiz, rüşvet, karaborsa, emek sömürüsü ve israf yasaklanmıştır.
- İnfak ve cömertlik övülmüş; zekât, sadaka, infak, komşu hakkı gibi yollar sunmuştur.