Kemiklere de bir bak. Nasıl yerli yerince düzenliyoruz onları ve sonra da onlara et giydiriyoruz… (Bakara Suresi 259. ayet)
Saptırmayı dilediğinin de göğsünü öylesine dar ve sıkıntılı kılar ki, o göğe yükseliyormuş gibi olur. (En'am Suresi 125. ayet)
Ve gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise bunun delillerinden yüz çeviriyorlar. (Enbiya 32. ayet)
İki denizi birbiri üstüne salan O’dur. Bu tatlı ve ferahlatıcı, bu tuzlu ve acıdır. Ve ikisinin arasına karışmalarını önleyen bir sınır olarak engel koymuştur. (Furkan Suresi 53. ayet)
Üzerlerindeki göğü nasıl kurduğumuza ve süslediğimize bakmazlar mı? Bir çatlağı da yoktur onun. (Kaf Suresi 6. ayet) -Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir! (Gasiye suresi 18.ayet)
Peygamber efendimiz (s.a.v) de hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Kim ilim tahsil etmek için (evinden veya yurdundan) çıkarsa geri dönünceye kadar Allah yolundadır.” (Tirmizî, İlm, 2.)
İslam’da ilim, Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak ve amel etmek için öğrenilir. Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle dua ederdi. “Allah’ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır; bana fayda sağlayacak ilim öğret, ilmimi artır.” (Tirmizî, Daavât, 128); “Faydasız ilimden Allah’a sığınırım.” (Tirmizî, Daavât, 68.)