İpliği Pazara Çıkarmak deyiminin anlamı:
Yalanı ve kusuru anlaşılmak, foyası meydana çıkmak. Kötü yanları ve suçlarını ortaya çıkarmak, herkese rezil etmek.
- "Senin ipliğini pazara çıkarmazsam ben de insan değilim."
- "O adamın ipliğini pazara çıkarmak için daha neyi bekliyoruz?"
- "İpliğini pazara çıkardım diye bana karşı öfkeliymiş."
İpliği Pazara Çıkarmak deyiminin hikâyesi:
Yalan kalıcı değildir, gerçek bir gün mutlaka ortaya çıkar. Devamlı yalan söyleyemeyiz, kimseyi aldatamayız. Aldatan aldanır, bu şaşmaz bir kuraldır.
Eski kültür hayatımızda, bereket ve kanaat vardı. Yiyecekten giyime kadar hemen her şey, evde kızlarımız ve kadınlarımız tarafından yapılırdı. Çarşıdan eve sadece üç beyaz girerdi: tuz, şeker, un. Bugün ise parmaklar yoruluyor düğmeye basmaktan!
Eskiden genç kızlar ve kadınlar, evlerde yün ve pamuktan iplik büker, bunları pazara satmak için götürürlerdi. İpliği güzel ve gereğince kıvırmak ustalık isterdi, herkesin harcı değildi. Yeni yetişen kızların ipliğinin pazarda beğenilip çabuk satılması bir övünç kaynağı olurdu.
Yalana, dolan bulaşırsan
İpliğini pazara çıkarırlar.
Yalanla kimseyi kandıramazsın,
Yaptığını karşına çıkarırlar.