Hikaye anlatımı, zihni bileyen bir tür bilişsel oyun olarak görülüyor. Bu yolla, bizi çevreleyen dünyayı simüle etmemiz ve özellikle sosyal durumlara ilişkin farklı stratejiler düşünmemiz mümkün olabiliyor.
Gerçekten de insanların hikaye okurken veya dinlerken beyin taraması yapıldığında, korteksin sosyal ve duygusal algılama ile ilgili çeşitli bölümlerinin harekete geçtiği ve ne kadar çok hikaye okurlarsa başkalarıyla o kadar kolay empati kurdukları görülüyor.
Hikâye anlatmak, insanın yazı dâhil diğer tüm teknolojilerden önce kullandığı bir iletişim aracıdır. Sadece eğlenmek için değil, bilgi aktarmak ve karşısındaki ikna etmek için muhteşem bir yoldur. İster yatırımcı arayan bir girişimci, ister patrona fikrini anlatmaya çalışan bir beyaz yakalı, ister paydaşlara strateji paylaşan bir yönetici, ister sesini duyurmak isteyen bir öğrenci olun sizi anlatabilecek en güzel yol hikayeleştirmektir.
İnsanlar yaşadıklarını etkileyici şekilde ifade etmek, olayların ifadesini kolaylaştırmak ve kalıcılığını arttırmak için hikayeleştirir.