Ödev cevabı kısaca,
Peygamber Efendimiz(s.a.v.) örnek bir kişiliğe sahipti. İyi huylu, yardımsever, adaletli, kul hakkını gözeten, her zaman doğruyu söyleyen, şefkatli ve akıllı bir kişiliğe sahipti. O küçüklüğünden itibaren hiç kimsenin kalbini kırmamış hatta çoğu insanı sevindirmiştir. Adaletli olduğu münafıklar tarafından bile kabul edilmiştir.
Kur’ân-ı Kerim’de Hz. Peygamber’in örnekliğine kelime manasıyla işaret eden yegâne âyetin anlamı şöyledir: “Gerçek şu ki, Allah’ı ve ahiret gününü korku ve ümitle bekleyen ve O’nu her daim anan kimseler için Allah’ın elçisi güzel bir örnek teşkil eder. “Âyette geçen “üsve” kelimesi, uyulacak, taklit edilecek örnek, model, numune anlamına gelir. Birini örnek alan kimse, uyduğunun her halini taklit eder; O’nun tavır ve tarzına uyar; âdeta O’nunla aynileşir. İslam inancı açısından üsve, yani örneklik ve modellik iyilik, güzellik ve hayırda söz konusudur. Bu âyet, Müslümanın hayatında Peygamber’in sünnetinin önemini de ortaya koymaktadır. Zira Allah Rasûlü’nün üstün bir karaktere sahip olduğunu, örnek bir hayat tarzı sergilediğini Kur’ân açıkça beyan etmektedir.
Hz. Peygamber’in örnek hayatının, ümmete örnek sayılmaması, onların hayatına yön veren ve yol gösteren bir hüccet olmaması, bir yöntem ve metod kabul edilmemesi, İslam’ın en son ve en mükemmel din oluşuyla bağdaşmaz. Bu sebeple Allah elçisinin 23 yıllık peygamberlik süresi içinde ortaya koyduğu hayat tarzı (sîret), bütün ümmetin dinî, siyasî, sosyal ve ahlaki hayatı için son derece önemli hükümler ve düsturlar ihtiva etmektedir.