İnsan vücudundaki su oranı aşağıdaki üç faktöre bağlı olarak değişmektedir.
- Yaş
- Cinsiyet
- İklim koşulları
Bebeklerin vücudundaki su oranı çok yüksektir. Yetişkinlerdeki su oranı ise vücudun yaklaşık % 60’dır. Yaş ile vücuttaki su oranı ters orantılıdır. Yaş ilerledikçe insan vücudundaki su oranı düşer. İnsanlar yaş aldıkça yağ dokusu vücuttaki suyun yerini alır. Bu nedenle günlük su ihtiyacımız mutlaka su içerek karşılanmalıdır. Aldığımız besinler içerisinde su bulunsa da bu miktar yeterli değildir. Besin maddeleri su ile vücutta taşınırken vücudun ısısının ayarlanması için terleme yoluyla su dengesi sağlanır. Su sindirim ve emilim işlemlerinde de görev alır. Terlemeyle, idrar yoluyla, dışkı yoluyla ve nefes alıp vermeyle birlikte vücuttaki suyun dışarı atılması sağlanmış olur.
Vücudumuzdaki suyun üçte ikisi hücrelerimizde ve üçte biri hücrelerimizin dışında bulunur.
Örneğin, 70 kilo ağırlığı olan erkek bir bireyin vücudu yaklaşık 28 litre hücre içi ve 14 litre hücre dışı olmak üzere 42 litre su içerir.
Bu miktarın,
3 litresi kan plazmasıdır;
1 litresi, beyin omurilik sıvısı, göz, akciğer, peritoneal ve sinovyal sıvılardan oluşan transselüler sıvıdır. 10 litresi, hücreleri çevreleyen sulu bir ortam olan interstisyel sıvıdır.
Bir insan vücudundaki su miktarı yaşa göre değişir. Örneğin, yeni doğmuş bir bebeğin vücudu (%75) , yaşlı bir kişiden (%50) daha fazla sudan oluşur.
Ayrıca, bir kişinin vücudu ne kadar kaslı olursa, o kadar fazla su içerir. Tersine, vücutta ne kadar çok yağ varsa, o kadar az su olacaktır. Hayati organlarımız da farklı miktarlarda sudan oluşur. Beyin, akciğerler, kalp, karaciğer ve böbrekler çok fazla su içerir. Bu miktar, organa bağlı olarak %71 ile %84 arasında değişir. Kemiklerimizin bile %31’i sudan oluşmaktadır!