Tüketmek insana hiç bir şey katmaz. Gün gelir tükete tükete hiç bir şey kalmayınca bu kez de kendini tüketmeye başladığını görür ve yok olur.
Son zamanlarda bir davranış kirliliği oluştu. “Tüketme” kirliliği. Sağlıklı bir şeyi doktor bile tavsiye ederken “tüketin” diyor. Sadece “tüketin”. Ama tüketirken “tükeniyorsunuz” demiyor. Bu tüketilen yemek, gıda, besin veya ilaç olabilir. Tüketin ifadesi, günümüzde yanlış kullanılan bir tabirdir.
Tüketmek, başka bir şeyi üreten için kullanılır. Bu, gıdada düşünüldüğünde et ve süt üreten canlılar anlaşılabilir. Tüketin, süt ya da et üretin gibi. Ancak insan, şifa niyetine yiyebilir ya da beslenebilir.
Weber’e göre insanın fıtratı gereği üretim tüketim denkliği sağlanacaktır fakat bunun için tüketicinin ikna edilmesi gerekmektedir. Buradan yola çıkan kapitalist sistem insanın ihtiyaç alanını alabildiğince genişleterek ihtiraslı, doyumsuz ve bencil bireylerin ortaya çıkmasına neden oldu. Tüketim ihtiyaca binaen değil, adeta dayatılan bir durum haline geldi hatta daha fazla tüketenler üst bir mevki ile değerlendirilerek ödüllendirildiler Bütün bunların sonucunda ise tükettikçe bencilleşen ve ruhsal buhranlara duçar olan bir nesil ortaya çıktı. Zira fertlerin ontolojik varlığı maddiyat merkezli değildir.