Din, İman, Amel ve Ahlak Kavramları Arasındaki İlişki
Din, iman, amel ve ahlâk kavramları arasındaki ilişkinin, genellik-özellik bakımından açıklamasına gelince hiç kuşku yok ki çok daha genel bir anlam taşıyan din kavramı, iman, amel ve ahlâk kurumlarının hepsini birden kapsar. İman, amel ve ahlâk, dinin sırf insanla ilgili cephesini oluşturur. Buna göre: Mükellef insanın, yalnızca vicdânında ve örtülü düşüncesinde Allah’a (ve Kur’ân gerçeklerine) ilişkin kabul, red veya tereddütleri akâid boyutlarında imânın konusudur.
İman-amel ilişkisi üzerinde biraz durmakta yarar vardır. İnanmakla yapmak, hiç kuşkusuz birbiriyle sıkı ilişkili iki şeydir. Mantıksal açıdan olduğu kadar iman açısından da bu ilişki çok önemlidir. O kadar ki bu ilişkiyi belirleyen Kur’ân’ın, kesin hükümlerini inkar etmeden onları yalnızca çiğnemekle müslüman kişi İslam’dan kopmazken, Çiğnemese bile bu hükümleri inkâr etmesi halinde kâfir olur.
İman ve İslam kavramları arasındaki ilişki, Kur’an’ın ifadesiyle bazen aynı anlamda kullanılmış bazen de ikisi ayrı olarak kullanılmıştır. Geniş bir açıklamaya sahip olan “İslam” kavramı, kesin olarak “teslim olmak” ise İman esasları olarak üç bölümde incelenen tasdik yani onaylamak, ikrar yani dil ile söylemek, amel yani organlarla emirleri yerine getirmek demektir. Nitekim Allah (c.c) ayet-i kerimede “…Ancak âyetlerimize inanıp da teslim olan- lara duyurabilirsin.” (en-Neml 27/81) demektedir. Burada yer alan “inanıp” kelimesi “İman”, “teslim olanlar” ise “İslam”ı göstermektedir. Bu ayete göre her Müslüman aynı zamanda iman etmiş manasına gelir. Çünkü “İman” ve “İslam” kavramları aynı anlamda kullanılmışlar.
Bazı ayetlerde ise “İman” ile “İslam” ayrı kavramlar olarak değerlendirilmişlerdir. “Bedevîler inandık dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama boyun eğdik deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi…” (el- Hucurât 49/14) Bu ayette “siz iman etmediniz” yani henüz duyduklarınızı, öğrendiklerinizi ve Peygamber’in (s.a.v) size emrettiklerini kalp ile tasdik etmediniz, dil ile ikrar etmediniz ve bilgi ile araştırmadığınız gibi amele dökmediniz. Sadece “boyun eğdik” yani “Müslüman olduk deyin”. Bu ayete göre ise İman ve İslam ilişkisi birbirinden farklı olarak değerlendirilmiş yani bir diğer anlamı ile Müslüman olan aynı zamanda iman etmiş (Mü’min olmuş) sayılmaz.