Kelime anlamı ile iman, herhangi bir şeye inanmak anlamına gelmektedir. Diğer anlamları ise, söylenen bir şeyi doğrulamak, tasdik etmek, kabullenmek, benimsemek ile yürekten ve içten inanmak olarak sözlüklerde geçmektedir.
İslam dininde iman ise, Allah'ın peygamberler ile gönderdiği şeyleri insanların kalpleriyle tasdik etmesi ve dili ile de bunu ikrar etmesi demektir. En geniş anlamı ile ise, Allah'a, Hz. Muhammed'in onun kulu ve peygamberi olduğuna ve peygamberin getirdiği bilgilerinin kesin olarak Allah tarafından gönderildiğine, içten ve yürekten inanarak, kalben tasdik ve kabul etmektir. Bu tariflerden anlaşılan imanın iki şartı olduğudur. Birincisi bilmek, ikincisi ise bildiğini kalbi ile desteklemektir. İmanda bağlanmanın esası tam anlamı ile teslimiyettir.
İmanın Çeşitleri Nelerdir?
İslam alimleri imanı icmali ve tafsili olarak ikiye ayırmaktadır. Bunların açıklamaları ise şu şekildedir:
1. İcmali iman: icmali imanda insanlar inanılması gereken şeylere toptan inanmaktadır. İcmali iman en iyi olarak, kelime-i tevhid ve kelime-i şehadetin birleşimidir şeklinde açıklanabilmektedir. Bilindiği üzere kelime-i tevhidde, "Allah'tan başka Tanrı koktur, Muhammed onun elçisidir" denmektedir. Kelime-i şehadet de ise, "Ben Allah'tan başka hiçbir Tanrı olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna inanır ve tanıklık ederim" denmektedir. İcmali imanda, Allah'ın tek yaratıcı olduğuna ve Hz. Muhammed'in onun peygamberi olduğuna inanmak, Hz. Peygamberin getirdiği dini ve kurallarını da toptan kabul edilmiş olmaktadır. İcmali iman, ayrıca imanın ilk derecesi olarak da kabul edilmektedir.
2. Tafsili iman: tafsili imanda, inanılması gereken şeylerden her birine, ayrıntılı olarak inanılmaktadır. tafsili imanda üç derece bulunmaktadır, bunlar;
a. Birinci derecede, Allah'a, Hz. Muhammed'in onun peygamberi olduğuna ve ahiret gününe inanmak bulunmaktadır. Bu derecede icmali imana ilave olarak ahiret gününe inanmak da vardır.
b. İkinci derecede, Amentü'de geçen Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, ölümden sonra dirilmeye, cennet ve cehenneme, sevap ve azaba, kadere ve kazaya ayrı ayrı ve tam olarak inanmak bulunmaktadır.
c. Üçüncü derecede ise, Hz. Muhammed'in getirdiği, Allah tarafından gönderilen her şeye ayrı ayrı inanılmaktadır. Bunların içinde emir ve buyruklar ile farzlar, sevaplar ve haramlar gibi konular bulunmaktadır.
İcmali iman bir insanın Müslüman olması için yeterlidir ve bu imanın gereğini yapanlar, öldüklerinde Allah'ın takdiri ile cennete gidebilirler. Tafsili imanda ise insanın imanı olgunlaşmakta, yücelmekte ve çok daha sağlam temellere oturmaktadır. Tafsili iman bir nevi imanın kemale ermesi olarak da görülebilmektedir.
Taklidi ve Tahkiki İman Nedir?
Taklidi iman adından da anlaşılacağı gibi imanın taklit yolu ile oluşmasıdır. İslam toplumunda doğan çocuklar, topluma uyarak ve aile ile çevrelerinin de telkini ile onların inandıklarına iman etmektedir. Taklidi imanda araştırma veya dini delil arama yoktur, tabii olarak oluşan bir sonuç gibidir. Bu tür iman sahipleri de sevap kazanır ve cennete gidebilirler ama eğer imanları delillerle sağlamlaştırılmaz ise inkarcıların etkisi ile imanları sarsılabilir veya azalabilir.
Tahkiki iman ise adında bulunduğu gibi tahkik etme, araştırmaya, bilgiye, kavramaya ve delillere dayanan iman demektir. Bu iman tarzı kolay kolay sarsılamaz ve bilinçli bir iman olduğu için de kalben kabulü daha sağlam olur.