'İlahiyat fakültelerinde ikinci aşamadan öğrenci alınacak'
YÖK Başkanı Saraç, şöyle konuştu:
"Yıllardan beri ilahiyat fakülteleri ile alakalı 'Niye ikinci aşamadan girilmiyor. Bu, niteliği yükseltici bir husustur halbuki' diyerek bize başvurular, raporlar sunuluyordu. Yükseköğretim Kurulu olarak ilahiyat fakültelerinde artık bu yıldan itibaren ikinci aşamadan öğrenci alınacağını burada açıklamak isterim."
"Yıllardan beri ilahiyat fakülteleri ile alakalı 'Niye ikinci aşamadan girilmiyor? Bu, niteliği yükseltici bir husustur halbuki' diyerek bize başvurular, raporlar sunuluyordu. Yükseköğretim Kurulu olarak ilahiyat fakültelerine, İslami bilimler fakültelerine artık bu yıldan itibaren ikinci aşamadan öğrenci alınacağını burada açıklamak isterim"
- "YÖK'ün gündeminde, yüksek öğretim sistemini şu an için değiştirmeye, sınavsız üniversite koridoru açmaya veyahut TEOG, lisede alınan notlarla üniversiteye yerleşmeye yönelik, herhangi bir çalışma yürütülmemektedir. Kesinlikle böyle bir husus ve iddia doğru değildir"
- "Günün gereklerine göre eğitim fakültelerinin programlarının yeniden yapılandırılması çalışması başlatıldı"
- Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, "Yıllardan beri ilahiyat fakülteleri ile alakalı 'Niye ikinci aşamadan girilmiyor? Bu, niteliği yükseltici bir husustur halbuki' diyerek bize başvurular, raporlar sunuluyordu. Yükseköğretim Kurulu olarak ilahiyat fakültelerine, İslami bilimler fakültelerine artık bu yıldan itibaren ikinci aşamadan öğrenci alınacağını burada açıklamak isterim." dedi.
Her ülkenin eğitim sistemin kendine has olduğunu belirterek, Türkiye'deki eğitim sisteminin Finlandiya ile kıyaslandığını söyledi. Saraç, "Finlandiya ile Türkiye'deki eğitim öğretim mukayese edilerek, Milli Eğitim Bakanlığı bence biraz haksız olarak eleştirilere konu oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
Programlar üzerinde, nüfus başta olmak üzere farklı etkenlerin söz konusu olabildiğini ifade eden Saraç, şunları kaydetti:
"Milli Eğitim Bakanlığının uğraştığı, ilgilendiği, alakadar olduğu ve sorumluluğunu üstlendiği öğrencilerin sayısı kadar bile Finlandiya'nın nüfusu yok. Bir ilimizin ilçesi kadar nüfusu var. Dolayısıyla, öğretmenlikle ilgili çok farklı uygulamalar var. Biz burada Türkiye için en iyi modelin yine Türkiye'nin kendi ihtiyaçları ve yapısından neşet edilerek hazırlanabileceğini düşünüyoruz. Bu da öyle bir şey.
Başka bir hususu da ifade edeyim. Tabii ki bu girdi esaslı bir düzenleme ama biz sürece de odaklandık. Sürece odaklandığımız için de eğitim fakültelerinde bölüm ve ana bilim dallarında yeniden bir yapılanmaya da gidiyoruz. Yani, başarı sıralamasıyla yetinmiyoruz."
-"Kontenjan planlamasını da bu sene göreceğiz"
Eğitim fakültelerinde yeniden yapılandırma ve reform niteliğindeki çalışmalar hakkında bilgi veren Saraç, "Günün gereklerine göre eğitim fakültelerinin programlarının yeniden yapılandırılması çalışmasının başlatıldığını" bildirdi.
YÖK olarak "yapacağız" kelimesini kullandıklarında bunun "yapmaya başlandığı" anlamı taşıdığını vurgulayan Saraç, şöyle devam etti:
"Burada da yeniden yapılandırma çalışmasını başlattık. Bu, özel eğitim öğretmenliği ile ilgili bir çalışmayı tamamladık. Orada ana bilim dalındaki yapılanmasını birleştirdik. Çok tatminkar düzeye geldi. Diğer taraftan da öğretmen yeterliliklerine göre eğitim fakültesindeki programların müfredatlarını yeniliyoruz, güncelliyoruz. Yani, Milli Eğitimin öngördüğü yetkinliklere göre, eğitim fakültelerindeki öğrenci, mezun profilini de oluşturmaya çalışıyoruz."
Saraç, 96 eğitim fakültesinde 48 bin kontenjan bulunduğunu, bunun ihmale gelmeyecek büyüklükte bir husus olduğunu dile getirerek, "Aldığımız karar, yıllardan beri söylenilen 'eğitim fakültelerinde öğretmen fazlası olan alanlarda kısıtlamaya gidilmesi icap ediyor' çağrısına da aslında dolaylı olarak bir cevap teşkil edecek. Bu başarı sıralaması şartı, kendi içinde bir kontenjan planlamasını da bu sene göreceğiz. Kendiliğinden oluşturacak, yani biz kontenjan düşürmeden bu başarı sıralaması şartı, kontenjanlarda bir azalmayı kendiliğinden getirecek." dedi.
- İlahiyat ve İslami ilimler fakültelerine yeni düzenleme
İlahiyat fakülteleri ile ilgili önemli bir karar aldıklarını da bildiren Saraç, "Bu da yüz binleri ilgilendiren bir konu. Bunu da açıklamak isterim. İlahiyat fakülteleri de öğretmenliğe kaynaklık eden, çok önemli bir fakülte. Çok da fazla biliyorsunuz, oranın mezunu istihdam ediliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Saraç, şunları kaydetti:
"Yıllardan beri ilahiyat fakülteleri ile alakalı 'Niye ikinci aşamadan girilmiyor? Bu, niteliği yükseltici bir husustur halbuki' diyerek bize başvurular, raporlar sunuluyordu. Yükseköğretim Kurulu olarak ilahiyat fakültelerine, İslami bilimler fakültelerine artık bu yıldan itibaren ikinci aşamadan öğrenci alınacağını burada açıklamak isterim.
Buradaki puan türüyle ilgili olarak da yine bir önceki öğretmenliklerde olduğu gibi YGS'daki puan türü testlerinin içeriğine uygun, ona paralel bir şekilde LYS'deki puan türünü belirledik. Dolayısıyla, orada bir endişeye gerek. Bu sene İlahiyat fakültelerindeki öğrenci girişindeki niteliğin artacağını ifade edebiliriz. Yıllardan beri ilahiyat fakültelerinin, ilahiyat camiasının arzuladığı bu husus da gerçekleşmiş olacak."
- "Sınavsız üniversiteye yerleşmeye yönelik bir çalışma yok"
YÖK Başkanı Saraç, "2018 yılından itibaren üniversiteye giriş sisteminde değişikliğe gidilerek, liselerde başarı puanlarına göre üniversiteye yerleştirme yapılacağına" yönelik iddiaları da değerlendirdi.
Yükseköğretime giriş usul ve esasların tespit edilmesinin, YÖK'e has bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Saraç, "İkinci husus ise şu olacak. YÖK'ün gündeminde, yükseköğretim sistemini şu an için değiştirmeye, sınavsız üniversite koridoru açmaya veyahut TEOG, lisede alınan notlarla üniversiteye yerleşmeye yönelik, herhangi bir çalışma yürütülmemektedir. Kesinlikle böyle bir husus ve iddia doğru değildir." diye konuştu.
Saraç, bu konuda tekzip yayımlandığını da anımsatarak, "Ama insanı üzen husus şu, her sene, sınavlar yaklaştıkça aileleri ve çocukları huzursuz eden bu tür haberler çıkarılıyor, mesnetsiz. Bizim, kamuoyundan ricamız, bu giriş sistemiyle alakalı, Yükseköğretim Kurulunca açıklanmayan hiçbir karara, söyleme ve ifadeye itibar edilmemesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Sınavsız geçişin, açıköğretim ile ilgili bazı programlar için bulunduğuna işaret eden Saraç, onun dışında böyle bir durumun bu yıl söz konusu olmadığını belirtti.
Saraç, "Yüz binlerce insanın sınava girdiği ve üniversiteye girmek istediği bir ortamda, 'sınavsız geçiş'i dillendirmeniz ne kadar rasyonel? Kaldı ki biliyorsunuz, geçenlerde meslek yüksekokullarına bile sınavsız geçiş kaldırıldı. O bağlamda, felsefi bakış açışı ile bu örtüşmüyor. Bu yönde herhangi bir çalışma yok. Ailelerimiz müsterih olsun." bilgisini aktardı.