ETKİNLİK
Allah’ın elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.) bir yolculuktan dönerken sahabilerden biri olan Hz. Cabir (r.a.) ile konuşmaktadır. Bu konuşma sırasında Cabir’in (r.a.) yeni evlendiğini ve borçlu olduğunu öğrenir. Cabir (r.a.), Hz. Peygamber’e (s.a.v.), sadece bir devesi olduğunu söyler. Hz. Peygamber (s.a.v.), Cabir’e (r.a.) yardım etmek istemektedir. Konuşma sırasında ona, devesini çok beğendiğini söyler. Bu deveyi kendisine satıp satmayacağını sorar. Cabir (r.a.) de Hz. Peygamber’e (s.a.v.), Medine’ye kadar deveye binmek şartıyla satabileceğini ifade eder. Yolculuk bitip Medine’ye varınca Hz. Cabir (r.a.) yolda yaptıkları konuşma gereğince deveyi teslim etmek için Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yanına gider. Fakat hiç beklemediği bir durumla karşılaşır. Hz. Peygamber (s.a.v.), yaptıkları anlaşma gereğince devenin parasını öder fakat deveyi almaz. Bu deveyi Cabir’e (r.a.) düğün hediyesi olarak verir. (Buhârî, Cihad, 49.)
Yukarıdaki olay, başkalarına maddi yardımda bulunmanın önemi konusunda nasıl bir mesaj içermektedir? Arkadaşlarınızla konuşunuz.
Hz. Peygamber (s.a.v.) insanlara yardım ederken nelere dikkat etmiş, nasıl bir incelik göstermiştir? Yorumlayınız.
Peygamber Efendimiz (asm); “Veren el alan elden üstündür.” buyurmuştur. Böylece Müslümanlara, yardım edilen değil yardım eden kişi olmalarının daha iyi olduğunu bildirmiştir. Sıkıntı ve darlık zamanlarında Müslüman kardeşlerinden yardım, anlayış ve sevgi görenler, sıkıntılarını atlatınca çalışıp kazanmaya, alan değil veren kişiler olmaya bakacaklar. Böylece toplumda bir fazilet yarışı başlayacaktır.