İlk Müslümanlardan birkaç kişi, elli yaş civarında, birkaç kişi otuz beş yaşın üzerinde, geri kalan çoğunluk ise otuz yaşın altında bulunuyordu. Meselâ genç yaşta İslâm’ı kabul edenlerden Hz. Ali (r.a.) 10, Abdullah b. Ömer (r.a.) 13, Zeyd b. Hârise (r.a.) 15, Abdullah b. Mes’ûd (r.a.) ve Zübeyr b. el-Avvâm (r.a.) 16, Talha b. Ubeydullah (r.a.), Abdurrahman b. Avf (r.a.), Erkam b. Ebu’l-Erkam (r.a.) ve Sa’d b. Ebû Vakkâs (r.a.) 17, Mus’ab b. Umeyr (r.a.) 18-20, Câfer b. Ebû Tâlib (r.a.) 22, Osman b. Affân(r.a.), Ebû Ubeyde (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a.) 25-31 yaşlarında idiler.
- Gençlere önem vermiştir,
- Gençlere şefkatli davranmıştır.
- Gençlerin sağlam bir karakter oluşturmaları için yardım etmiş
- İlim öğrenmelerini istemiş, vahiy katiplerini gençler arasından seçmiştir. (Vahiy kâtiplerini genellikle gençlerin arasından seçmiştir. Başka kavimlere ve milletlere gönderdiği mektupları daha çok gençlere yazdırmıştır. Bazı gençleri Süryanice ve İbranice gibi o günlerde ihtiyaç duyulan yabancı dilleri öğrenmeye teşvik etmiştir. Yahudilerle arasında elçilik yapması için genç sahabelerden Zeyd b. Sabit (ra) gibileri görevlendirmiştir.)
- Gençleri, büyüklerin başına komutan olarak atamıştır. (Resulullah (s.a.v)'in can dostu Zeyd bin Harise(r.a)'nin oğlu olan Genç Üsame İslam Ordusuna komutan olarak atandığında daha 19-20 yaşlarında idi)