Veda hutbesi, Hz. Peygamberin hicri takvime göre 10. yılda yaptığı son hutbedir. Hz. Peygamber son olarak yerine getirdiği veda hutbesinde bu hutbenin son hutbe olduğunu ve bir daha hac edemeyeceğini bildirmiştir. Bu hutbe ile birlikte Hz. Peygamber vefatının yakın olduğunu da tüm Müslüman alemine de bildirmiştir. Veda hutbesi ilk bakıldığında tek bir hutbe gibi görülse de gerçek anlamda bu hutbe Arafat'ta, Mina'da ve sonra yeniden Mina'da olmak üzere arife günü bayramın 1. ve 2. günlerinde parça parça olarak yerine getirilmiştir.
Veda hutbesi, Hz. Peygamberin İslamiyet’in doğuşundan Allah'ın emirlerini insanlara tebliğ etme görevinin aktif olarak sona erdiği, son kez hutbeye ve hacca nail olduğunu bildiren hutbedir. Bu hutbe tüm dünya Müslümanlarınca büyük bir üzüntü ile karşılanmıştır. Çünkü bu hutbe aynı zamanda Hz. Peygamberin ölümünün yaklaştığını bildirdiği bir hutbedir. Veda hutbesi genel anlamda Hz. Peygamberin dünya Müslümanlarına hitap ettiği vasiyet hutbesi olarak da biliniyor.
Veda hutbesinde Hz. Peygamberin söylemlerinin tüm dünya insanlığını ilgilendiren bir konu olması ve kardeşlik barış gibi kavramların vurgulanması nedeni ile demokratik bir hutbe olarak da nitelendiriliyor. Çünkü Hz. Peygamberin tüm insanların birbirine eşit olduğunu, bir insanın diğer üzerinde herhangi bir üstünlüğünün olmadığını, bu durumun Arapların da diğer dünya Müslümanlarından üstün olmamasını da içermesi nedeni ile demokratik bir hutbe olarak kabul ediliyor.
1- Herkesin can mal ve namusu tecavüzden korunmuştur.
2- Kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı yoktur.
3- Bütün Müslümanlar kardeştir.
4- Bütün borçlar iade edilecek ve borç olarak alınanın dışında bir fazlalık (faiz) ödenmeyecektir.
5- Kan davaları ve adaleti şahsen yerine getirmek yasaklanmıştır.
6- Kadınlar erkeklerin hayat arkadaşlarıdır buna göre onlara iyi muamele edilmesi emredilmiş onların da tıpkı erkekler gibi mal ve mülke şahsi tasarruf hakları olduğu öngörülmüştür.
7- İnsanların ırk ve renk farkı gözetilmeksizin birbirine eşit oldukları belirtilmiştir.
8- Aile ve toplum hayatına zarar veren zina vb. davranışlar yasaklanmıştır.
9- Kuran-ı Kerim'in insanlara bir emanet olarak bırakıldığı ve sımsıkı sarılınması tavsiye edilmiştir.