Hazreti Muhammed (s.a.v.), İslam peygamberidir. İslam’ın doğuşunda ve yayılışında ilahi bir vazife alarak peygamberlik görevini kırk yaşından sonra yirmi üç yıl sürdürmüştür.
Hazreti Muhammed (s.a.v.)’e olan sevgi ve saygımızı O’nun öğrettikleri olan sünnetine uyarak, dinini yaşayarak ve salavat getirerek gösteririz.
Hz. Muhammed’e olan sevgi ve saygımızı, O’na salavat getirerek gösterebiliriz. Bunun yanında, Efendimizin yolundan giderek, Onun sünnetine uyup sünnetine sahip çıkarak O’na olan sevgi ve saygımızı ifade edebiliriz.
Peygamber'e duyulan sevgi, her şeyden ve her türlü sevgiden çok olmalıdır. Bu, her şeyden önce Yüce Allah'ın bir emridir: "Müminlerin, Peygamber'i kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir." (Ahzâb, 33/6) Bu durumu, Sevgili Peygamberimiz de şöyle belirtiyor: "Sizden biriniz, beni atasından babasından, evlatlarından ve bütün insanlardan daha fazla sevmedikçe, tam anlamıyla iman etmiş olmazsınız." (Buharî, iman, 8; Müslim, iman, 70) Yine Hz.Peygamber'in (s.a.) belirttiğine göre, Allah'ı ve Peygamberini her şeyden çok sevmedikçe tam mü'min olunmaz. (Buharî, iman, 9, 14, edeb, 42; Müslim, iman, 67) "Canımız sana feda olsun Ya Rasûlallah" ifadesi, işte bu anlayışın bir yansımasıdır.