Güzel ahlâkı, ticaretteki dürüstlüğü, zekiliği ve iş bilirliği, insanlara karşı tutumu, adaletli olması ve hakkı gözetmesi, hoşgörülü ve güler yüzlü oluşu ,merhametli ve şefkatli olması Hz. Muhammed’in (s.a.v.) kısa zamanda herkes tarafından tanınmasını ve sevilmesini sağladı. Bu nedenle henüz peygamber olmadan kendisine Mekke halkı tarafından "Muhammedül Emin” (Güvenilir Muhammed) lâkabı verilmişti. O doğruluğu ve dürüstlüğü ile toplumda herkes için örnekti. Nitekim, kendisine peygamberlik verildiğinde zaman bile hiç kimse ona "yalancı" dememiş, ama farklı bahanelerden dolayı inanmamışlardı. Onun güvenilir olduğunu şu iki örnek bizlere açıkça göstermektedir.
Hz. Muhammed (s.a.v) son derece dürüst, güvenilir, ahlaklı, erdemli, iş birlikçi, adaletli, tutumlu, hoş görülü, hakkı savunan, güler yüzlü, merhametli ve şefkatli bir kişiliğe sahip idi. Özellikle ticaretteki dürüstlüğü, zekiliği ve adaleti herkes tarafından tanınmasını ve sevilen bir kişi olmasını sağlamıştır. Bundan dolayı Hz.Muhammed'e henüz Peygamber olmadan önce Mekke halkı "Muhammedül Emin” (Güvenilir Muhammed) lakabı vermiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberliğinin ilk üç yılında gizli davet yapmıştı. Hicr Suresi 94. ayetindeki emir doğrultusunda davet gizlilikten açık bir hâle dönüştü: "Şimdi sen ne ile emrolunuyorsan apaçık bildir. Müşriklerden yüz çevir". Bu ayetten sonra Hz. Muhammed, davetini genişletmek amacıyla Mekke’de bulunan Safa Tepesi’ne çıktı. Buradan bütün Mekke halkına seslenmek istiyordu. Peygamberimiz, orada toplananlara, "Size şu tepenin arkasında bir düşman ordusunun bulunduğunu haber versem bana inanır mısınız?" diye sordu. Tepenin etrafında bulunan halk hep bir ağızdan, "Evet inanırız. Çünkü senin yalan söylediğini hiç duymadık." dediler. Bunun üzerine Hz. Muhammed şöyle seslendi: "Öyleyse biliniz ki Allah beni peygamber olarak seçip size gönderdi. İnsanları hak din olan İslâm’a davet etmemi emretti. Allah birdir. Ondan başka tanrı yoktur. Ben de size ve bütün insanlara onun peygamberi olarak gönderildim."