1. Müslümanlar, Rablerinden hayırlı evlat dilemelidir:
“(İbrahim:) Rabb'im! Bana salihlerden olacak bir evlat ver, dedi. İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik.” (Saffat, 37/100-101.)
2. Küçükler, büyüklerinin doğru olduğuna inandıkları taleplerini yerine getirmelidir. Saffat, 37/102.
3. Allah Teala (c.c), kendisine inanan ve güvenen kullarına her zaman yardım eder. (Enbiya, 21/69-70.)
4. Allah Teala (c.c), kendisine itaat edip emirlerini yerine getiren kimseleri hiç ummadıkları bir şekilde mükâfatlandırır:
“Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona iyi bir nam bıraktık: İbrahim’e selam olsun! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. (Saffat, 37/107-111.)
Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.”
5. Kâbe, dolayısıyla hac ibadeti Müslümanlara ilk peygamberlerden kalan bir emanettir:
“Biz, Beyt’i (Kâbe’yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail’e: Evimi tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için temiz tutun, diye emretmiştik.” (Bakara, 2/125.)
6. Bütün peygamberler Müslüman olup insanlığa aynı inanç, ibadet ve ahlak esaslarını bildirmişlerdir:
“Yoksa siz, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve esbâtın (Yakub'un torunlarının) Yahudi, yahut Hristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki: Siz mi daha iyi bilirsiniz yoksa Allah mı? Allah tarafından kendisine bildirilmiş bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.” (Bakara, 2/140.)