Hazret-i Dâvut -aleyhisselâm- Kudüs’te doğmuş, tahminen 100 yaşında vefât etmiştir. Soyu, Yahûda bin Yakûb bin İshâk bin İbrâhîm’e dayanır. Kendisine hem peygamberlik hem de hükümdarlık verilmiştir. İslâm geleneğinde Davut’un (a.s.) sesinin çok güzel olduğu söylenir. “Dâvûdî ses” deyimi buradan gelmektedir.
Hz. Davut’un (a.s.) adı Kur’an’da 16 yerde geçer. Kur’an’da Allah’ın Davut’a (a.s.) krallık ve bilgelik verdiği, Davut’a (a.s.) demiri işleme sanatını bahşedip ondan bedeni koruyan örtüp koruyan zırhlar yapma yeteneği verdiği, Davut’un (a.s.) Talut (Saul) ile girdiği bir savaşta güçlü bir dev olan Câlût’u (Goliaht) öldürdüğü, Allah’ın bazı peygamberleri diğerlerinden üstün kıldığı ve Davut’a (a.s.) Zebur’u verdiği, onu ve soyunu dünyaya hakim kıldığı, Davut’un (a.s.) koyunlarla ilgili ihtilafa düşen iki ortağın davasında yargıçlık ederek adalet konusunda düştüğü çelişkiden kurtulmasının sağlandığı, dağların ve kuşların Davut’la Süleyman’ı (a.s.) yücelttiği ifade edilir. Kur’an’da Kral Şaul’un adı Tâlût olarak geçer
İsrail oğullarında gönderilen peygamberlerden biri de Davud (a.s)’tur. Davut peygamber, kendisine kitap verilen peygamberlerdendir. İbranice “Zebur” adı verilen kitap ile kavmini Allah’ın birliğine davet eden Davut peygamber, hem peygamber hem de sultandır.
Süleyman (a.s)’ın babası olan peygamber, soy olarak Hz. Yakub (a.s)’ın Yehûda adlı oğlunun soyundan gelmektedir. Sesi güzel ve gür olan peygamber, adil bir hükümdar olarak İsrail oğulları arasında dinini tebliğ etmekle görevlendirilen Resullerdendir. Kur’an-ı Kerim’in 16 yerinde hakkında bilgi olan peygamberin hükümdar olması, Calût ile Talût’un ordusunun savaşmasından sonra olmuştur. Talût’un ordusunda yer alan Davut peygamber Calût’u öldürerek kral olmuştur