Emevî halifelerinin çoğuna yetişen Enes, Haccâc’ın zulmüne uğrayanlardan biridir. 74 (693) yılında Câbir b. Abdullah, Sehl b. Sa‘d ve Enes b. Mâlik’i aşağılayarak halkın gözünden düşürmek isteyen Haccâc onları Hz. Osman’a yardım etmemek, dolayısıyla da ölümüne sebep olmakla suçladı; Enes’le Sehl’in boyunlarına, Câbir’in de eline damga vurdu. Ayrıca devlete baş kaldıran âsilere yardım ettiğini söylediği Enes’in bütün mallarına el koydu. Onun Halife Abdülmelik b. Mervân’a şikâyet mektubu yazarak yapılan zulümleri haber vermesi üzerine halife Haccâc’a gönderdiği tâlimatta Enes’in mallarını iade ederek kendisinden özür dilemesini emrettiği gibi Enes üzerindeki emirlik hakkını kaldırdığını bildirdi.
Hz. Aişe (r.a) ve Enes b. malikin (r.a) şahit olduğu peygamberimizin nezaketleri ;
- Birisiyle tokalaştığı zaman, karşısındaki elini çekinceye kadar o elini çekmezdi.
- Efendimiz, konuşurken karşısındakinin gözlerine bakardı, konuşması hep yumuşak ve tane taneydi.
- Sesi yükselmezdi, kötü söz söylemezdi, kimseyi kırmaz, incitmezdi.
- Söz verdiği zaman mutlaka sözünde dururdu.
- Konuşanın sözünü kesmez, konuşmasını yarım bırakmazdı.
- Muhatabı çocuk bile olsa kendisine bir şey sorulduğunda, tane tane ve yumuşak bir sesle cevap verirdi.
- Yüksek sesle konuşmaz, kahkaha ile gülmezdi.
- Sessizce tebessüm ederdi, bazen gülerken mübarek dişleri görünürdü.
- Kimseyi mahcup etmez, kınamaz, utandırmazdı.
- Ashabından ve ailesinden birisi kendisine seslenince, “buyurun” diye karşılık verirdi.”
- Kendisini ziyarete gelenlere ikramda bulunur, misafirine kendisi hizmet ederdi.
- Namaz kılarken birisi gelip oturursa, namazı uzatmaz kısa keserdi.