Hukukun üstünlüğü ayrıca hukukun bağımsızlığını gerektirir ki, bu ikincisi olmadan birincisi pek anlam ifade etmez, lafta kalır, gider.
Hukukun üstünlüğünün kabul edildiği ülkelerde polis kafasına göre kimseyi göz altına alamaz. Tutukluluk ve hükümlülük ayrımları nettir; kişi aylarca hüküm almadan içerde tutulamaz. Ayrıca hukuk kuralları herkese uygulanır para ya da mevkii, güç ayrımı olmaz bu da hukuk önünde herkesin eşitliğini getirir. Kısaca
hukukun üstünlüğü unsuru özgürlüklerin ve demokrasinin temelini oluşturur.
Yukarıda da vurguladığımız gibi çoğulcu ve katılımcı demokrasilerin bir ayağı da hukuk devleti unsurudur.
Hukuk devleti olmak, temel hukuk sistemlerinin esas alındığı bir hukuk yapısına ve müesseselerine sahip olmak demektir. Yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı olması ve yargının tam bağımsız ve tarafsız bir şekilde muhakeme etme salahiyetine sahip olması hukuk devleti olmanın gerekliliklerindendir.
Hukuk devletinde hukukun üstünlüğü ön planda tutulmaktadır. Çünkü hukukun üstünlüğü, hukukun tam manasıyla gerçekleşmesiyle sağlanır. Adaletin bağımsız ve tarafsız organlar elinde olması kanunlara göre hukuki olarak hareket edilmesi ve karar verilmesi hukukun üstünlüğünü oluşturan en büyük etkendir. Adalet mülkün temelidir. İradenin sağlam olması da hukukun üstün tutulmasıyla doğrudan ilgilidir.