Ödev cevabı kısaca,
"Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol" öğüdü, insanlara öfke ve hırçınlık anlarında sakin ve kontrollü bir tutum sergileme çağrısı yapar. Bu öğüt, duygusal dengeyi korumanın, başkalarına karşı anlayışlı olmanın ve ilişkilerde zarar verici bir etki yaratmaktan kaçınmanın önemini vurgular. Ölü gibi olmak, öfkenin etkisizleşmesi ve sakin bir zihinle olaylara yaklaşma anlamına gelir. Bu, bireylerin duygusal zekalarını geliştirmelerine, çatışmalardan kaçınmalarına ve daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir. Bu öğüt, insanlara kendi duygusal tepkilerini kontrol etme becerisi kazanmaları konusunda ilham verir ve olumlu bir yaşam tarzını teşvik eder.
Kısa açıklayacak olursak, sinirlendiğinde kendine ve nefsine hakim ol demek istiyor.
Mevlana'nın yedi öğüdünden bir tanesidir. Öfke, hiddet ve asabiyet gibi davranışlar herkesden önce insanın kendisine zararı olan davranışlardır. Insan bu durumun bilincinde olarak öfke ile yaptığı işin fayda yerine zarar getireceğini düşünmeli ve öfkeden uzak durmalıdır. Sinir ve kızgınlık karşısında sabretmek, insana affetme bilincini de kazandırır ki bu en büyük erdemlerden bir tanesidir.
İnsanların hayatında önemli dönüm noktaları bulunmaktadır. Büyüklerden dinlenen nasihatler de tecrübe kazanmak açısından faydalı olmaktadır. Kadim zaman Anadolu büyüklerinden ve erenlerinden olan Mevlana da insanlık için nasihatlerde bulunmuştur. Onlardan biri de hiddet ve asabiyette ölü gibi ol sözüdür.
Hiddet ev asabiyette ölü gibi ol derken, ölülerin sakin ve tepkisiz duruşlarına nispet edilerek öfkenin ve sinirlenmenin zararlı olacağı ve insani ilişkileri olumsuz etkileyeceği anlaşılmaktadır. Öfkeyle kalkan zararla oturur diyen atalarımız da aynı nasihati vermektedir. Bu nedenle hiddet, asabiyet, öfke insana yanlış işler yaptırabilir ve uzak durulması gereken davranışlardır.