Ödev cevabı kısaca,
Hicret sonrası Medine dönemi, toplumsal barışın inşa edilmesi açısından önemli dersler sunar. Bu dönemde Peygamber Muhammed (s.a.v) önderliğindeki toplum, farklı inançlara ve etnik gruplara sahip bireylerin bir arada yaşayabileceğini gösterdi. Toplumsal barışın sağlanması için hoşgörü, adalet, eşitlik, yardımlaşma ve insan haklarına saygı gibi temel değerler vurgulanmıştır. Hicret sonrası Medine dönemi, vatanını seven her bireyin toplum içinde bu değerlere önem vermesi gerektiğini hatırlatır. Bu sayede toplumsal barışın korunması ve geliştirilmesine katkı sağlanabilir.
Toplumsal barış bir ulusta yaşayan insanların birbirlerinin haklarına saygı duyması, hoşgörü ile yaklaşarak tahammül seviyesini yükseltmesiyle sağlanabilir. Toplumda huzur sağlanması insanların birbirleri ile kaynaşarak hareket etmesini destekler. Toplumların en büyük hareketleri birlik beraberliğin sağlandığı zamanlarda olur. Yanındaki insanın Türk, Kürt, Laz, Çerkez olduğunu düşünmeden herkese insan gibi bakılması gereklidir. Toplumun ortak kültürel değerleri korunarak kaynaşılması gerekir.
Adet, gelenek ve göreneklere göre hareket edilmelidir. Gerek sınıflar arasında kız alımı olsun insanlar arasında bağlar oluşması sağlanır. Dış güçler tarafından toplumu bölmek isteyen kişilere taviz verilmemesi gerekir. Herkes dikkat ederse oluşabilecek provokasyona gelinmez. Eğitilen toplumun kendisini tanıması ve çevresine nasıl bakacağını öğretir. Ortaya sürülen sudan sebeplerden toplumlar arası çatışmanın olmaması gerektiği anlaşılır. Toplumsal barış insanların birlikte huzurlu şekilde yaşamasındaki en büyük desteğini sağlar. Barış için çevremizde olanlara ses vermeli, insanları farklı görmeyerek benimsememiz gerekir. Toplum olarak aramıza fitne katmak isteyenlere müsaade etmemeliyiz. Bu sayede toplumsal barış sağlanarak kardeşlik ömür boyu olur.