Ödev cevabı kısaca,
Hicret’ten sonra Medine’de İslam hızlı bir şekilde yayılmıştır. Gayr-i müslimlerin hakları korunmuş ve gözetilmiştir.
Hicret’ten sonra Medine’de İslam toplumunun oluşmasına katkı sağlayan birçok uygulama yapılmıştır. Müslümanların; cuma, bayram ve vakit namazlarında düzenli olarak Hz. Peygamber’le (s.a.v.) bir araya gelmeleri, ibadet etmeleri ve onunla konuşup görüşmeleri bu uygulamalardan bazılarıdır. Ayrıca Müslümanlardan birçoğunun, kadınerkek ayırt etmeksizin Mescid-i Nebi’de düzenlenen eğitim faaliyetlerine katılması, bir araya gelip konuşması, Hz. Peygamber’le (s.a.v.) görüşmesi ve sohbet etmesi de bu çerçevede sayılabilecek örneklerdendir.
Hz. Muhammed (s.a.v.); Müslümanların kardeşçe yaşamalarına, birlik ve beraberliklerini korumalarına ve birbirleriyle dayanışma hâlinde olmalarına her zaman büyük önem vermiştir. O, Medine’de; sağlam, güçlü, fertleri birbirine güvenen ve dayanışmaya önem veren bir toplum oluşturmak için sistemli çalışmalar yapmıştır. Allah Resûlü’nün (s.a.v.) bu alanda yaptığı en dikkat çekici çalışmalardan biri, ensar ve muhacirler arasında kardeşlik ilan etmesidir. Buna göre Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), Hicret’ten sonra Mekkeli muhacirlerin her birini, ensardan (Medineli Müslümanlardan) biriyle kardeş ilan etti.