Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurur: “... Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının...” Haşr suresi, 7. ayet. Yukarıdaki ayette verilmek istenen mesaj nedir?
İmam Şafiî de bu ayetin yorumunda şunları söylemiştir: Ayette geçen "İtaat" kelimesinin Allah için olduğu gibi, Hz. Peygamber (asm) için de ayrıca tekrarlanması, O'nun Kur'an'ın dışında yaptığı emir ve yasaklarına karşı da itaat etmenin gereğine işaret etmek içindir.
Hadis inkarcıları: “Biz Kur’an’a uyarız. Kur’an bize yeter.” diyorlar. Biz de onlara diyoruz ki: Madem siz Kur’an’a uyuyorsunuz, o halde Haşr suresi 7. ayetin emrine itaat etmelisiniz. Bu ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyurmuştur:وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ Resul size her neyi verdiyse فَخُذُوهُ onu alın وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ ve size her neyi yasakladıysa فَانتَهُوا ondan vazgeçin. Manaya bir daha dikkat kesilelim: “Peygamber size her neyi verdiyse onu alın. Ve size her neyi yasakladıysa ondan vazgeçin.” Şimdi bu ayet-i kerime üzerinde biraz tahlil yapalım: Ayeti kerimenin başında şöyle buyrulmuş: وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ Peygamber size her neyi verdiyse onu alın. Bu beyanla, sadece Kur’an’ın emrettiklerini değil, Peygamberimizin de bütün emirlerini almamız, yani bu emirlere uymamız emredilmektedir. Kur’an’ın emirleri buna dahil olduğu gibi, sünnetin emirleri de buna dahildir. Ayetin devamında, وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانتَهُوا Ve size her neyi yasakladıysa ondan vazgeçin, buyrulmuş. Yine bu emre, Kur’an’ın yasakları dahil olduğu gibi, sünnetin yasakları da dahildir.Şimdi, hadislerdeki emir ve yasakları kabul etmeyip, “Biz sadece Kur’an’a uyarız.” diyenlere diyoruz ki:
Bakın, ayeti kerime şöyle değil: Kur’an size neyi verdiyse onu alın. Ve size neyi yasakladıysa ondan vazgeçin. Ayet böyle değil… Ayet, Peygamber size neyi verdiyse onu alın. Ve size neyi yasakladıysa ondan vazgeçin, şeklinde. Eğer biz sadece Kur’an’ın emir ve yasaklarına muhatab olsaydık, sünnetin emir ve yasakları olmasaydı; ayet-i kerime, Peygamber size neyi verdiyse onu alın, şeklinde, değil, Kur’an size neyi verdiyse onu alın, şeklinde olurdu. Lakin böyle olmamış. Böyle olmaması da ispat eder ki, bizler, Hz. Peygamber (asm)’ın hem Kur’an yoluyla, hem de sünneti yoluyla emrettiği ve nehyettiği her şeye muhatabız.
"Ey iman edenler, Allah'a itaat edin. Peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de(itaat edin). Eğer Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsanız, aranızda herhangi bir konuda ihtilafa düşerseniz, onu Allah'a ve elçisine götürün. Böyle davranmanız, daha iyidir ve sonuç itibariyle daha güzeldir." (Nisa, 4/59)
İslam alimlerine göre, bu ayette söz konusu edilen "aranızda herhangi bir konuda ihtilafa düşerseniz, onu Allah'a ve elçisine götürün" mealindeki emirden maksat, işi Allah'ın kitabı Kur'an ile, hayatta olduğu müddetçe Hz. Peygamber (asm)'in kendisi ile, vefatından sonra ise, onun sünnetine göre çözmek demektir. (bk. Abdulğani Abdulhalık, Hücciyetu’s-Sünne, 298)